Zimbabve Sıhhat ve Çocuk Bakımı Bakanlığından yapılan açıklamada, ülkedeki birinci M çiçeği olayının, geçen ay Güney Afrika Cumhuriyeti’ne seyahat eden 11 yaşında bir erkek çocukta tespit edildiği bildirildi.
Açıklamada, Tanzanya’ya seyahat geçmişi bulunan 24 yaşında bir erkekte de virüsün tespit edilmesiyle, ülkedeki M çiçeği olay sayısının 2’ye yükseldiği bilgisi paylaşıldı.
Her iki hastanın da sağlık durumunun iyi olduğunun kaydedildiği açıklamada, “Sağlık ve Çocuk Bakımı Bakanlığı, kamuoyuna durumun kontrol altında olduğunu bildirmekte ve Zimbabve halkını paniğe kapılmamaya çağırmaktadır.” ifadelerine yer verildi.
ZAMBİYA’DA BİRİNCİ OLAY TANZANYALI
Zambiya Sıhhat Bakanlığından yapılan açıklamada, ülkede birinci M çiçeği hadisesinin geçen ay ülkeye gelen 32 yaşındaki bir Tanzanya vatandaşında tespit edildiği duyuruldu.
Hastanın yakın tarihte Zambiya dışında birçok Güney Afrika ülkesine seyahat geçmişi bulunduğuna dikkati çekilen açıklamada, “Hastanın kapsamlı seyahat geçmişi ve Zambiya’nın birçok noktasındaki etkileşimleri göz önünde bulundurulduğunda hem yerel hem de sınır ötesi potansiyel yayılma riski yüksektir.” ikazında bulunuldu.
M ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ
M çiçeği virüsü, fareler ve sincaplar üzere kemirgen hayvanlardan yahut enfekte olmuş bireylerden bulaşıyor. Virüsün neden olduğu beden döküntülerine dokunmak, bu döküntülerin bulaştığı giysi, çarşaf, havlu ve gibisi eşyaları kullanmak ve beden sıvılarıyla temas etmek en değerli bulaş nedenleri ortasında yer alıyor.
İlk belirtiler, virüsü kaptıktan sonraki 5 ila 21 günde ortaya çıkabiliyor. Virüs genelde yüksek ateş, baş, sırt ve kas ağrısı, lenf bezlerinde şişlik, yorgunluk, üşüme, titreme ve ciltte su çiçeğine benzeri kabarcıklara neden oluyor.
Özel bir tedavisi olmayan hastalıkta antiviral ilaçlar kullanılıyor. Olayların büyük kısmı hastalığı hafif geçiriyor ve birkaç hafta içinde sıhhatine kavuşuyor.
Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ), “maymun çiçeği hastalığı (Monkeypox)” ismini, 2022’de ırkçılık ve ayrımcılık kaygısıyla “mpox” olarak değiştirmişti.
M çiçeği virüsü, 14 Ağustos’ta DSÖ tarafından “uluslararası öneme sahip halk sağlığı acil durumu” olarak ilan edilmişti.
