Yeşilçam’ın unutulmaz isimlerinden, tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Ayşen Gruda’nın vefatının üzerinden 6 yıl geçti.
Ünlü oyuncu, Erman ailesinin ortanca kızı olarak 1944’te, İstanbul Yeşilköy’de Osmanlı periyodunda karargah olarak kullanılan, tıpkı vakitte Halid Ziya Uşaklıgil’in kitaplarını yazdığı köşkte dünyaya geldi. Kardeşleriyle, tiyatrocu annesinin gölge oyunlarını izleyerek büyüyen sanatçının yeteneği, Ermeni komşularının taklidini yaparken keşfedildi.
Ayşen Gruda, babasının vefatı üzerine lise eğitimini yarıda bırakarak çalışmak zorunda kaldı. “Kongre Eğleniyor” isimli vodvilde küçük bir rol alarak 1962’de hizmetçi karakteriyle Tevfik Bilge’nin turne tiyatrosunda oyunculuğa başlayan usta sanatçı, 1965’te tiyatro oyuncusu Yılmaz Gruda ile evlendi ve çiftin Elvan ismini verdikleri kızları dünyaya geldi.
“DOMATES GÜZELİ NAHİDE ŞERBET” HAYATININ DÖNÜM NOKTASI OLDU
Kızı Elvan’ın doğumundan sonra bir süre tiyatroya ara vererek kızıyla ilgilenen Gruda, 1977’de bir televizyon skecinde oynadığı “Domates Güzeli Nahide Şerbet” karakterinin akabinde “Domates Güzeli” olarak anılmaya başlandı. Türk sinemasının az sayıdaki bayan komedyeninden biri olan ve Ertem Eğilmez sinemalarının ana takımında yer alan usta oyuncu, mesleği boyunca Kemal Sunal, Münir Özkul, Tarık Akan ve Adile Naşit’in de aralarında bulunduğu pek çok ünlü oyuncuyla başrolü paylaştı.
Tiyatro eğitimi almadan henüz 14 yaşındayken başladığı oyunculuk hayatı boyunca onlarca filmde rol alan başarılı sanatçı, 1974’te “Hababam Sınıfı”, 1975’te “Bizim Aile”, “Delisin”, “Bitirimler Sınıfı”, “Bir Araya Gelemeyiz” ve “Hanzo”, 1976’da “Öyle Olsun”, “Aile Şerefi”, “Güngörmüşler”, “Süt Kardeşler” ve “Tosun Paşa”, 1977’de “Çöpçüler Kralı”, “Gülen Gözler”, “Hababam Sınıfı Tatilde”, “İbo ile Gülşah”, “Şabanoğlu Şaban” ve “Sarmaşdolaş”, 1978’de “Avanak Apti” ile “Neşeli Günler”, 1979’da “Doktor”, “Şark Bülbülü”, 1980’de “Renkli Dünya”, 1981’de “Gırgıriyede Şenlik Var”, “Davaro”, “Gırgıriye” ve “Hababam Sınıfı Güle Güle” adlı yapımlarda rol aldı.
AYŞEN GRUDA’NIN UNUTULMAZ FİLMLERİ
Gruda, 1982’de “Çiçek Abbas”, “Doktor Civanım”, “Dolap Beygiri”, “Görgüsüzler”, 1983’te “Şekerpare”, 1984’te “Gırgıriyede Büyük Seçim”, 1985’te “Aşık Oldum”, “Uyanıklar Dünyası”, “Namuslu”, “Fakir Milyoner”, “Şendul Şaban”, 1986’da “Ağa Bacı”, 1987’de “Aile Pansiyonu”, “Seyyar Kamil”, 1988’de “Süper Baba”, 1993’te “Rumuz Sev Beni”, 1994’te “Şenlik Var”, 2003’te “Hababam Sınıfı Merhaba”, 2006’da “Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu”, “İlk Aşk”, “Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?” ve “Keloğlan Karaprens’e Karşı” sinemalarında oynadı.
TİYATRO, SİNEMA VE MÜZİKALLERDE İZLEYİCİ KARŞISINA ÇIKTI
Unutulmaz Yeşilçam sinemalarında canlandırdığı başarılı karakterlerle hatırlanan sanatçı, tiyatro oyunu ve müzikallerde de seyirci karşısına çıktı. Televizyon dizilerinden “Kaygısızlar”, “İbret-i Alem”, “Peri Masalı”, “Cennet Mahallesi” ve “İki Aile” isimli üretimlerin takımında da yer alan oyuncu, 2008-2018’de “Gece Gündüz”, “Kağıt”, “Pazarları Hiç Sevmem”, “Seni Seviyorum Adamım”, “Kötü Kedi Şerafettin”, “Dedemin Fişi”, “Babamın Ceketi” ve Cem Yılmaz’ın “Pek Yakında” sinemalarında izleyiciyle buluştu.
Ayşen Gruda, 2006’da Sadri Alışık Ödülleri’nde ve 2010’da Uluslararası Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu”, 2012’de İstanbul Film Festivali’nde “Onur Ödülü”, 2015’te ise “52. Uluslararası Antalya Film Festivali”nde “Yaşam Boyu Onur Ödülü” aldı.
Usta sanatçı, 2017’de “Kırkından Sonra” isimli tiyatro oyununda, 2018’de ise “Sevgili Komşum” filminde rol aldı.
Gruda, 23 Ocak 2019’da 74 yaşındayken hayata veda etti, cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
“ÜNLÜ ÇOCUĞU OLMAK ZORLAYICI BİR DURUMDUR”
Sanatçının kızı Elvan Gruda, sanatçı çocuğu olmanın güç bir şey olduğunu belirterek “Olgunlaştıkça, büyüdükçe çok gurur duyarsınız ama küçükken ona duyulan sevgi ve ilgiyi paylaşmak, anlamak zaman alır. Bir ünlü çocuğu olmak, karakterini, kişiliğini oluşturma çabasındaki bir çocuk için zorlayıcı bir durumdur.” sözünü kullanmıştı.
Elvan Gruda, annesinin rol aldığı Yeşilçam sinemalarındaki muvaffakiyetinin en değerli nedeninin samimiyet olduğunu vurgulayarak “Türkiye’de her kesimden ailenin bir ferdi gibiydi onlar. Annem sinemaya geçtiğinde çok tecrübeli bir tiyatro oyuncusuydu. Özellikle komedinin inceliklerini iyi biliyordu.” demişti. Ayşen Gruda’nın çok âlâ bir gözlemci olduğunun altını çizen kızı, “Titizdi, çok disiplinliydi, çok okurdu, gündemi iyi takip ederdi. Bunu sinemada da devam ettirdi. Sürekli kendini geliştirmeye odaklıydı.” değerlendirmesinde bulunmuştu.