Devlet Bahçeli gibi kitabın ortasından başlayalım.
Eyy siyasiler bizi, yani toplumu çok fazla yordunuz.
Üstelik fazlasıyla yormaya da devam ediyorsunuz.
Madem kitabın ortasından konuşacağız, siyasi çabanızın sonuçlarıyla başlayayım.
Toplumsal çürüme ve çöküş her yeri kapladı.
Eğitim çöktü,
Sağlık deseniz günlük 8 bin lira için bebeklerimiz özel hastanelerde ölüme terk ediliyor.
Ekonomi deseniz milletin midesi çorba göremez oldu.
Emekliyi 12 bin 500 liraya muhtaç ettiniz.
İşçi açlık sınırının altında maaş alıyor.
Memur deseniz TÜİK’in sepetiyle inim inim inliyor.
Çiftçi deseniz sata sata elinde ne tarla kaldı ne de traktör.
Esnaf siftahsız kepenk indiriyor.
Mal sahibi ile kiracı kavgalı.
Patron işçiye, işçi patrona düşman.
Bunlar sonuç,,,
Peki bu sürece nasıl geldik?
Siyasi parti ayrımı yapmadan yazıyorum,
Çünkü beceriksizce işgal ettiğiniz koltuklar, sizleri yapmadıklarınız için de sorumlu yapar.
Sayenizde ekonomik ve siyasi krizler hiç bitmedi.
Cumhurbaşkanı seçemediniz kriz çıktı,
Terör azdı yüzlerce şehit verdik,
Bombalı saldırılar nedeniyle sokağa çıkmaya korkar hale geldik.
Süreç başlattınız neden başlayıp neden bittiğini siz dahi açıklayamadınız.
367 krizi ve e-muhtıralar canımızı sıktı.
Yargıyı “birlikte yürüdüğünüz” örgütlere teslim ettiniz kumpas davaları peş peşe geldi.
Liyakat ayaklar altına alındı.
Mülakatla üç koyunu güdemeyecek yandaşları işe alıp, 100 puan alan pırıl pırıl gençleri elediniz.
Cemaat ve tarikatlar muteber oldu, devlet okullarında ders verir hale geldiler.
Mit krizi, 17-25 süreci ve ayakkabı kutuları,
Millet rüyasında göremediği paraları kutucuklarda gördü.
Yeşil ve doğa katliamı canımıza tak etti, Gezi parkının özgürlük mücadelesi olduğunu anlatamadık.
15 Temmuz 2016 darbe girişimi, zaten yerlerde olan neşemiz diplere vurdu.
Bilgisayar oyunu izler gibi televizyonlardan çatışmaları izledik.
OHAL ilan edildi, yandaş olmayanlar KHK torbasının içine atıldı, kimi işinden oldu kimi hayalinden.
İrademizi yok sayıp belediyelere kayyum atadınız.
Başkanlık sistemi geldi, yetki ve etki ortada.
Cumhuriyet’le, anayasanın ilk dört maddesiyle sorunu olan, oyu binde bilmem kaç parti liderlerini “akil” yaptınız.
Komşuda başlayan iç savaşın acı yüzünü biz çekiyoruz.
Memleket Suriyeli, Afgan ve Pakistanlılarla doldu.
Kırmızı bültenle aranan çete liderleri ülkemizde cirit atıyor.
Kırk yılla yargılanan fenomenler ertesi hafta aramızda,
Ve yine yeni bir açılım süreci.
Eyy siyasiler en samimi duygularımla söylüyorum,
Toplum olarak gerçekten yorulduk.
Artık yeni şeyler söylemek, yeni umutlara yelken açmak istiyoruz. Gölge etmeyin YETER.
Serhat DOĞAN
Gazeteci
