Aziz ATATÜRK benim iki büyük eserim vardır. Biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisidir” demiştir.
Neden 100. Yıl ifadesini kullandığım herhalde somutlaşmıştır. Malum 9 Eylül 1923 yılında kurulan ve ilk adı Cumhuriyet Halk Fırkası olan koca çınarın 100. Yılında, 4-5 Kasım 2023 tarihinde yapılan Cumhuriyet Halk Partisinin 38. Olağan kurultayı çok farklı bir denklemi ortaya çıkardı.
Benim amacım Gemiyi limana güvenli bir şekilde yanaştırmak diyen ve an itibari ile 7. Genel Başkan unvanını taşıyan Sayın Kılıçdaroğlu, yerel seçimler sonrası yapmayı istediği kurultay, şu an Sayın Özel’in yanında bulunan en yakın ekibi tarafından ve kendi imzası ile öne çektirilerek, “değişim” adı altında ve 13 yıldır Sayın Kılıçdaroğlu’nun en yakınında bulunan isimler tarafından hak etmediği bir vaziyette tasfiye edildi.
Sayın Özel seçimin ikinci turunda konum değiştiren (bu husus başka bir yazı konusu) delegeler marifeti ile benim sosyal ve görsel basında müteaddit kereler söylediğim üzere 8. Genel Başkan oldu. Hemen hemen herkes Kemal beyin koltuğunu koruyacağını ifade etmesine rağmen, adaylık imzası veren delegelerin, bir şekilde sandıkta iradelerini değiştirdiklerini gördük; bu durum 2018 İnce-Kılıçdaroğlu çekişmesinde de aynen cereyan etmişti.
Netice itibarıyla Sayın Özel, özellikle Sayın İmamoğlu’nun tam ve eksiksiz desteği ile müstakil aday olsaydı, divan önünde adaylık için yeterli imzayı dahi bulmak imkanı yok iken, Genel Başkanlığı almış oldu.
Bir tarafta 13 seçim kaybetmiş olsa da verdiği emeğin karşılığını görmeden koltuğu bırakan Sayın Kılıçdaroğlu, bir tarafta her ne kadar siyasete rahmetli Baykal döneminde, Manisa milletvekili olan rahmetli Şahin Mengü tarafından Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak dahil edilerek siyasete giren ve 13 yıldır Sayın Kılıçdaroğlu’nun en yakınında olan, hatta adaylığı sürecinde, Kemal beyin TBMM’de grup başkanı olan ve şimdi güçlü koltukta oturan, her geçen gün güçlenen ve Ocak 2024 itibari ile başlayacak mahalle-ilçe-il kongre sürecinde;
Kemal bey’e yakın delegeleri de tasfiye edecek güce sahip olacak olan Özgür Özel;
Diğer tarafta ise Sayın Gürsel Tekin’ in CHP de siyasete dahil ettiği, Beylikdüzü ilçe başkanı yaptığı, rahmetli Mesut Yılmaz’ın isteği üzerine, seçilemez gözü ile bakmış olsa gerek, Sayın Sarıgül’ün 2014 İBB adaylığı döneminde Beylikdüzü belediye başkan adayı yaptığı, Kemal beyin ise evvela rahmetli Kadir Topbaş’ın ayrılması sonrası, Belediye Meclisinde CHP adayı gösterdiği ve sonrasında ailesinden talep ederek İBB adayı yaptığı, bu imkan ve kabiliyetler ile güçlenerek CHP’yi dizayn etmek gücüne erişen Ekrem İmamoğlu…..
Yazımızın 2. Bölümünde bu mücadelenin farklı denklemlerini ele alacağız. İYİ OKUMALAR…
Av. Mustafa Kemal Çiçek
CHP Eski Avukatı
