Hayvan öldürme yasası Meclis’te oylanıyor. İktidar vekilleri çıkartmak istedikleri bu katliam yasasını savunan konuşmalar yapıyorlar. Bazı vekillerin konuşmalarında hayvan severlere hakaret eden söylemleri bile oluyor. Bir vekilin kürsüdeki konuşmasında muhalefet sıralarına bakıp ve el işareti yaparak “Bu sokak hayvanları” cümlesinin muhalefet vekillerine yani yasayı desteklemeyen insanlara söylediğini her izleyen vatandaş anlıyor. Herhalde bu İktidar vekillerine göre halk söylenen yapılan hiçbir şeyi anlamaz.
Anlıyorlar efendiler anlıyorlar. Halk sizi çok iyi anlıyor.
Bu öldürme yasasını canla başla savunan iktidar vekilleri,
Acaba sayın cumhurbaşkanı bu yasanın tam tersine söylemi olsaydı yani deseydi ki “YAKALA, AŞILA, KISIRLAŞTIR, YERİNDE YAŞAT” bu durumda siz halkın seçtiği iktidar vekilleri söylemleriniz ve tavırlarınız nasıl olacaktı.
Canla başla bu defa sayın cumhurbaşkanının söylediğini mi savunacaktınız?
Sizin amacınız inandığınız değerleri mi savunmak yoksa koltuğunuzu sağlama mı almak? Gerçekten inandığı değer hayvanları öldürmek olan vekillere bir sözüm yok demek isterdim ama oda öyle değil söylediğim gibi eğer sayın Erdoğan tam tersine bir söylemi olsaydı onlar da öldürmeyelim yaşatalım diye haykıracaklardı.
Vekiller Meclis’te bir yasa oylarken vicdanı ile değil en önde oturan grup başkanının hangi yönde el kaldırması ile karar veriyorlar. Bu mantık iktidarı ve muhalefeti ile maalesef ki aynı.
Bu yasanın çıkmasında muhalefetin etkisi ne biliyor musunuz? Sadece bu öldürme yasasını değil ülkenin yararına olacak bir konuyu lütfen muhalefet partileri özellikle CHP gündeme getirmesin yasa teklifi vermesin. Çünkü ülkenin yararına da olsa muhalefet verdiği için iktidar o teklifi kabul etmez. Muhalefet de aynı iktidardan kalır bir yanı yok. Ülkenin yararına olacak bir teklifi iktidar partisi sunuyorsa hemen muhalefetin eli hayır için kalkıyor. Bugüne kadar tüm partilerin hep birlikte el kaldırdıkları tek teklif var. O da vekil maaşlarına yapılan zam. Vekiller kendi çıkarları olunca ne bir ideoloji ne sen ne ben kalıyor. Birimiz hepimiz, hepimiz maaşlarımız için denip eller kaldırılıyor.
Dönelim tekrar ana konumuza.
Hayvanları öldürme yasasında en önemli madde olan
5. Madde, değişiklik önergesiyle şu şekilde düzenlenmişti:
“Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 9’uncu maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen tedbir uygulanır
Veterinerlik Hizmetleri Kanunu 9. Madde 3. Fıkrası Nedir?
Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak;
a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında,
b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda,
c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır.
9.maddenin a ve b bendini anlam verelim peki ya c bendine ne demeli?
“Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir”
Sen hayvanı alacaksın yeterince barınağın olmadığı için istifleyeceksin ve bu hayvanlardan da sağlıklı davranış sağlamasını bekleyeceksin. Eğer o hayvan istifli bir şekilde bulunduğu barınakta saldırganlaşmıyor sessiz sessiz duruyorsa mutlaka onda bir sorun vardır. Hemen öldürülmelidir. Çünkü hayvanlar doğası gerektiği gibi hareket eder.
Türkiye’de tüm yerel yönetimler tarafından kurulmuş toplam 91.955 hayvan kapasiteli 254 adet hayvan bakım evi bulunduğu söylenmektedir.
Peki kaç sokak köpeği var?
Türkiye’de ise, 6,5 milyon civarı sahipsiz köpek varlığı tahmin edilmektedir.
İşte iktidarın bulduğu çözüm yeterince barınağım yok. O zaman veterinerler acilen hayvanlara saldırgan raporu verin ve öldürün. Gerçi çoğu hayvan daha barınağa varmadan öldürülecek onu da biliyoruz çünkü götürülecek bir barınak olmayacak.
9.maddenin c bendinde Hasta, Kuduz ve saldırgan olanlar öldürülecek.
Hasta ve kuduzu anladık da saldırgan nasıl oluyor? Kime ve neye göre saldırgan?
Bırakın bir hayvanı bugün insanoğlu bile bir ev değişikliğinde bir iş yeri değişikliğinde özellikle cezaevlerinde koğuş değişikliğinde kendini çevresine güçlü göstermek için asabi duruş sergileyebiliyor. İnsanlar bunu yaparken hayvan nasıl olur da yeri değişecek ve götürüldüğü yerde uysal uysal duracak?
Hayvan iç güdüsel olarak kendini korumak için saldırganlaşacak. Saldırganlaşan hayvana bir veteriner saldırgandır raporu tutacak ve öldürülecek. Böyle davranan veteriner mi olur dersiniz?
Var efendim var. Hem de üniversitede dekanlık yapıyor. Sosyal medyasından da sokak hayvanları öldürülmeli diyor. Gel de bunun gibi veterinerlere güven.
Peki o zaman çaresi ne?
Şu anda Türkiye’de uygulanmak istenen öldürme yöntemi daha önce Avrupa’da ve Amerika’nın bir bölümünde denenmiş başarısız olmuş bir uygulama. Araştırmalar da yakala, kısırlaştır, aşıla ve yerinde yaşatın en sağlıklı çözüm olduğunu söylüyor. Böyle bir yöntem varken neden yeniden Amerika’yı fethetmeye kalkıyorsunuz. Yeniden barınaklar yapılıp o kadar masraf edeceğinize aşıla kısırlaştır aynı masraf olur. Neden bunu yapmıyorsunuz da öldürmeyi seçiyorsunuz?
Benim inandığım din öldürme yaşat diyor. Eğer biz aynı dindensek sizde öldürme yaşat deyin.
Yaşamak her canlının hakkıdır. Dünya ise ortak yaşam alanımız.
Hayvanların yaşama hakkı oylanabilir bir mevzu değildir.
Oylama YAŞAT
Öldürme YAŞAT
Burhan EPTEMLİ
Saroş Araştırma Başkanı
