Yapay zeka için dev bir adım daha: Turing testini de geçmeyi başardı!

ChatGPT üzere gelişmiş yapay zeka sohbet robotları, kullanıcı etkileşimini zenginleştirmek emeliyle insan konuşmasının inceliklerini ve akıcılığını mümkün olduğunca yakından taklit edecek formda ihtimamla tasarlanıyor. Bu sofistike algoritmalar sayesinde, kullanıcılar güya gerçek bir beşerle bağlantı kuruyormuş üzere doğal ve manalı diyaloglar kurabiliyorlar.

Ancak yapay zeka teknolojileri baş döndürücü bir süratle ilerledikçe, bu karmaşık bilgisayar modellerini gerçek insanlardan ayırt etmek giderek zorlaşıyor. Bilhassa son devirdeki gelişmeler, yapay zekanın insan gibisi düşünme ve bağlantı yetenekleri konusunda değerli bir eşiğin aşıldığını gösteriyor.

Kaliforniya San Diego Üniversitesi’ndeki (UCSD) bilim insanları, yapay zeka alanında çığır açan bir dönüm noktasına ulaşıldığını duyurdu. Araştırmacılar, günümüzün önde gelen iki sohbet robotunun, yapay zeka zekasının geleneksel ölçütü olarak kabul edilen ünlü Turing testini başarıyla geçtiğini açıkladılar.

Bu tarihi başarıya imza atan yapay zeka modelleri, OpenAI’nin güçlü lisan modeli GPT (ChatGPT’nin temelini oluşturan teknoloji) ve WhatsApp ile Facebook’taki Meta AI’nın gerisindeki itici güç olan LLaMa oldu.

Turing testi nedir?

İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi şifrelerini çözmedeki kritik rolüyle tanınan ünlü İngiliz bilim insanı Alan Turing tarafından 1950 yılında ortaya atılan Turing testi yahut başka ismiyle ‘taklit oyunu‘, bir makinenin zeka düzeyini kıymetlendirmek için günümüzde bile yaygın olarak kullanılan standart bir ölçüt olmaya devam ediyor. Testin temel prensibine nazaran, bir yapay zeka şayet bir insan tarafından ayırt edilemeyecek kadar doğal, manalı ve bağlamsal olarak uygun yanıtlar ve reaksiyonlar verebiliyorsa, bu testi muvaffakiyetle geçmiş sayılıyor.

UCSD’deki bilim insanları bu tarihi gelişmeyi şu sözlerle özetliyor: “Elde ettiğimiz sonuçlar, herhangi bir yapay sistemin standart üç taraflı Turing testini başarıyla geçtiğine dair sunulan ilk deneysel kanıtı oluşturuyor.” Bu söz, yapay zeka tarihinde yeni bir sayfanın açıldığını ve makinelerin insan gibisi düşünme yetenekleri konusunda ulaşılan seviyeyi açıkça ortaya koyuyor.

Artık cyborg çağına daha mı yakınız?

UCSD’deki araştırmacılar, bu önemli sonuca ulaşmak için dört farklı yapay zeka modelini titizlikle değerlendirdi. Bu modeller arasında, Şubat ayında piyasaya sürülen GPT-4.5, onun bir önceki versiyonu olan GPT-4o, Meta’nın amiral gemisi lisan modeli LLaMa ve yapay zeka tarihinin erken periyotlarından bir örnek olan, 1960’lardan kalma sohbet programı ELIZA yer alıyordu. Yapılan detaylı deneyler sonucunda, bu dört modelden ikisinin, yani GPT-4.5 ve LLaMa’nın Turing testinin kuvvetli kriterlerini muvaffakiyetle karşıladığı açıklandı. Bu tarihi bir birinci ve pek çok uzman tarafından yapay zeka çağının resmen başladığının bir işareti olarak yorumlanıyor.

Gelecekte, öbür gelişmiş yapay zeka servislerinin de misal testleri muvaffakiyetle geçmesi kaçınılmaz üzere görünüyor. Bu durum, yakın bir gelecekte konutlarımızda, günlük yaşantımızın içinde ve iş dünyasında beşerlerle doğal ve akıcı bir halde konuşabilen, tıpkı beşerler üzere yansılar verebilen ve manalı karşılıklar üretebilen yapay zeka servislerinin hayatımızın ayrılmaz bir kesimi haline geleceği manasına geliyor.

Bir sonraki basamakta ise, insan gibisi hareket yeteneklerine sahip robotların bu gelişmiş yapay zeka yetenekleriyle donatılmasıyla birlikte, “cyborg” olarak isimlendirilen siber-organik varlıklar kavramı tam manasıyla hayat bulabilir. Bu öngörüler, yapay zeka ve robotik teknolojilerinin gelecekte insan ömrünü nasıl dönüştüreceğine dair heyecan verici ve tıpkı vakitte düşündürücü soruları beraberinde getiriyor.