Memur-Sen Başkanı Yalçın, İsrail’in Gazze’deki saldırılarında 188 gazetecinin öldüğünü vurguladı.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, İsrail’in Gazze’ye yönelik taarruzlarında 188 gazetecinin hayatını yitirdiğini belirterek, “Nasıl ki sivilleri katletmek, şehirleri, hastaneleri, ibadethaneleri yerle bir etmek, BM temsilcilerini hedef almak bir stratejiyse, gazetecileri katletmek de aslında o stratejinin bir parçası.” dedi.
2. Filistin Kitap ve Kültür Günleri etkinliklerinin birinci gününde Taksim Mescidi Kültür ve Sanat Merkezi’nde, “İsrail saldırıları altında gazetecilik ve sivil toplum” başlıklı panel gerçekleştirildi.
İletişim Platformunca düzenlenen panelde, İsrail saldırılarını sahada gözlemleyen gazeteciler, bölgede yaşananları anlattı.
Panelin açılışında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, İsrail’in etnik paklık stratejisinin bir ayağının da basını susturmak ve gazetecileri katlederek sivil toplumu etkisizleştirmek olduğunu söyledi.
İsrail’in akınlarında binlerce sivilin yanı sıra bölgede vazife yapan gazetecilerin de hayatını yitirdiğini vurgulayan Yalçın, “188 gazeteci bu süreçte hayatını kaybetti. Nasıl ki sivilleri katletmek, şehirleri, hastaneleri, ibadethaneleri yerle bir etmek, BM temsilcilerini hedef almak bir stratejiyse, gazetecileri katletmek de aslında o stratejinin bir parçası. Bu eylemler elbette Uluslararası Adalet Divanında yargılanması gereken ağır suçlar. Netanyahu ve hükumeti bu konuda eninde sonunda yargılanacaktır.” diye konuştu.
Yalçın, global medya kartellerinin İsrail’in gazeteci katliamının üzerini örtmek için manipülatif haberler yaptığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“İsrail, fonladığı sivil toplum kuruluşları üzerinden ters dalga üretmeye çalışıyor. Diğerlerinin sesini karıştırmak ve kısmak için medya gücünü kullanıyor. Ama bu konuda çok da başarılı olduğunu düşünemeyiz. Çünkü dünyada insanlığın tamamı Gazze’de yaşananları göz önüne getiriyor. Toplumsal medya üzerinden oradaki durum resmediliyor. Dünyada Gazze konusunda önemli bir farkındalık oluşmuş durumda.”
“İsrail insanlığı öldürmek istedi aslında”
El Cezire muhabiri Heba Akkile de etkinlikte yaptığı konuşmada, 21 yıldır Gazze’de yaşananları tüm dünyaya duyurmak için çalıştığını anlattı.
7 Ekim saldırılarına dikkati çeken Akkile, şunları ifade etti:
“Aslında İsrail, büyük çaplı katliam niyetiyle bu savaşa çıktı. Birinci günden beri ataklar çok büyüktü. İsrail çok agresif halde davrandı, insanlığı öldürmek istedi aslında. Birinci günden beri sivillerin oturdukları daireleri, bölgeleri amaç aldı. Dünyada başlayan rastgele bir savaşta olaylar adım adım ilerler. Ama İsrail Gazze’de saldırıya başladığı andan itibaren sivilleri hedef aldı ve büyük çaplı bir saldırı gerçekleştirdi. Ailelerin oturduğu 5-10 katlı binaları direkt hedef aldı.”
TRT Haber muhabiri Enes Boyraz ise 7 Ekim’de bölgeye gittiğinde birinci olarak İsrail ordusunun büsbütün bir cinnet halinde olduğu izlenimini edindiğini lisana getirdi.
Saldırılarda sivil insanların ömrünü yitirmesine ait İsraillilerle yaşadıkları diyalogları da aktaran Boyraz, şöyle konuştu:
“Zaman zaman Gazze’ye hava saldırıları oluyordu ancak bu sefer Gazzelileri insanlık sıfatından çıkararak bu saldırıları yapmaya çalışıyorlardı. Görevimiz gereği herkese mikrofon uzatıyoruz. ‘Gazze Şeridi’nde çocuklar ölüyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz?’ dediğimizde, ‘Onlar insan değiller.’ şeklindeki cümleyi en az 10 kez duymuşumdur İsraillilerin ağzından.”
Panelde, Birlik Haber-Sen İstanbul Vilayet Lideri Dr. Mustafa Öztop da konuşma yaptı.