Uzayda yaşayan bakteriler evrimleşiyor: Aşırı koşullara uyum sağlamaya başladılar!

Uzayda yaşayan bakteriler, çok şartlara daha düzgün ahenk sağlayarak evrim geçiriyor.

NASA araştırmacıları, taşıyıcı beşerlerle yahut erzak sevkiyatıyla uzay istasyonuna ulaşan bir bakteri tipini inceleydi.

Araştırmada, bu bakterinin alçak Dünya yörüngesinde hayatta kalmak için yeni özellikler geliştirdiği belirlendi. Uzmanlar, bu bakterinin Dünya’daki benzerlerine kıyasla uzay radyasyonuna ve düşük yer çekimine daha dayanıklı olduğunu kaydetti.

“HAYATTA KALMAK İÇİN ADEPTE OLDULAR”

Kaliforniya’daki NASA Jet Propulsion Laboratuvarı’ndan Kasthuri Venkateswaran, “Çalışmamız, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan izole ettiğimiz mikroorganizmaların, Dünya’daki benzerleriyle karşılaştırıldığında uzayda hayatta kalmak için benzersiz bir şekilde adapte olduklarını gösteriyor” dedi.

Venkateswaran, mikropların uzayda yaşamayı ve gelişmeyi nasıl başardıklarını anlamanın, uzay keşfi ve sağlık açısından büyük faydalar sağlayabileceğini vurguladı.

Bu yılın başlarında, NASA’nın Jet Propulsion Laboratuvarı’ndaki bilim insanları, çoklu ilaçlara dirençli bir bakterinin 13 türünü ISS’de bulundukları mühlet boyunca genetik ve fonksiyonel olarak farklılaştığını bildirmişti. Araştırmacılar, “Bu alanlara getirilen herhangi bir mikroorganizmanın gelişebilmesi için uyum sağlaması gerekir” tabirinde bulundu.

HAKEM DEĞERLENDİRMESİ BEKLİYOR

Son araştırmalar, uzay şartlarına adaptasyonun işlevsel gen açıklamaları ve mukayeseli genom tahlili ile detaylandırıldığını ortaya koydu. Çalışma, hakem değerlendirmesini bekliyor.

Uluslararası Uzay İstasyonu’nun, astronotların ilk kez uzaya ayak basmasından bu yana çok uluslu bir laboratuvar olarak hizmet verdiği ve bu on yılın sonuna doğru hizmet dışı kalması beklendiği belirtildi.

SpaceX, ISS’nin yok edilmesi için güçlü bir uzay aracı kullanarak, uzay istasyonunu Dünya atmosferinde büyük bir kısmının yanacağı bir yörünge dışına itmek üzere görevlendirildi. 843 milyon dolarlık kontratın, son astronotların ISS’den ayrılmasından altı ay sonra, muhtemelen 2030 yılı civarında yerine getirilmesi bekleniyor.