Areda Survey’in Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre, Türk halkının yüzde 79,8’i son yıllarda düşen doğurganlık oranıyla başa çıkmak için hükümetin yeni politikalar geliştirmesi gerektiğini düşünüyor.
Hükümetin düşen doğurganlık oranıyla başa çıkmak için yeni politikalar uygulaması gerektiğini söyleyen ve bu talebi en yüksek sesle dile getiren katılımcıların yaş grubuna bakıldığında yüzde 85,7 ile 18-34 yaş aralığındaki gençler.
Halkın yüzde 52,6’sı çalışan kadınların doğum sonrası annelik izninin bir yıla kadar uzamasının, düşen doğurganlık oranına olumlu yönde etkileyeceği kanaatinde. Araştırmanın dikkat çeken detaylarından biri ise kadınların yüzde 51,3’ünün bu fikre katılmıyor olması.
Düşen doğurganlık oranıyla ilgili hükümetin politika üretmesini yüzde 85,7 ile en çok gençler talep ediyor
Areda Survey araştırma şirketinin Türkiye genelinde 2 bin 503 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırmaya göre Türk halkının yüzde 79,8’i, son yıllarda düşen doğurganlık oranıyla başa çıkmak için hükümetin yeni politikalar geliştirmesi gerektiğini düşünüyor. Yüzde 20,2’si ise böyle bir ihtiyaç olmadığını belirtiyor.
Kadınların yüzde 77,6’sı bu düşünceye katılırken erkeklerdeki katılım oranı yüzde 82 ile daha yüksek seyrediyor. Kadınların yüzde 22,4’ü düşen doğurganlık oranıyla ilgili hükümetin yeni bir politika gelişmesini gerekli görmüyor. Bu oran erkeklerde yüzde 18.
Bu talebi en yüksek sesle dile getiren katılımcıların yaş aralıklarına bakıldığında yüzde 85,7 ile 18-34 yaş grubundaki gençler ön plana çıkıyor. Gençleri yüzde 80,1 ile 55 yaş ve üzeri takip ederken en son yüzde 74,1 ile 35-54 yaş aralığındaki katılımcılar geliyor. Yeni bir politikaya ihtiyaç olmadığını düşünenler sırasıyla; yüzde 25,9 ile 35-54 yaş aralığındakiler, yüzde 19,9 ile 55 yaş ve üzerindekiler ve yüzde 14,3 ile 18-34 yaş aralığındakiler geliyor.
Kadınların yüzde 51,3’ü, doğum izninin bir yıla uzatılması kararının doğum oranlarını olumlu yönde etkileyeceğini düşünmüyor
Araştırmaya göre, halkın yüzde 52,6’sı çalışan kadınların doğum sonrası annelik izninin bir yıla kadar uzamasının, düşen doğurganlık oranına olumlu yönde etkileyeceği kanaatinde iken yüzde 47,4’ü olumlu bir etkisinin olmayacağını düşünüyor. Araştırmanın dikkat çeken detaylarından biri ise bu fikre yüzde 56,6 ile kadınlardan ziyade erkeklerin daha yüksek oranda katılması ve kadınların yüzde 51,3’ünün böyle bir uygulamanın doğurganlık oranlarını olumlu yönde etkilemeyeceği düşünmesi.
Yaş dağılımlarına bakıldığında, 18-34 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 50,9’u da çalışan kadınların doğum izninin bir yıla kadar uzatılmasının doğum oranlarını olumlu etkileyeceğini düşünmüyor. Yüzde 49,1’i ise bu konuya daha olumlu bakıyor. 35-54 yaş aralığındaki katılımcıların yüzde 53,1’i olumlu yaklaşırken yüzde 46,9’u yine bu uygulamanın bir etkisinin olmayacağı kanaatinde. Doğum izni süresinin uzatılmasının doğurganlık oranını artıracağını düşünenler arasında en yüksek katılım yüzde 56,3 ile 55 yaş ve üzerindekilere ait. Bu yaş grubunun da yüzde 43,7’si uygulamanın doğurganlık oranlarına olumlu yansıyacağını düşünmüyor.
Araştırmanın metodolojisi
Türkiye genelinde 2.503 kişinin katıldığı 28 Mayıs-31 Mayıs 2024 tarihleri arasında yapılan araştırma, kantitatif araştırma yöntemlerinden CAWI tekniği ile “Areda Survey’in Profil Bazlı Dijital Paneli” kullanılarak gerçekleştirildi.