Yapay zeka geliştiren şirketler, bu algoritmaları eğitmek için, uygun görüntüler bulup yapay zekaya “izletmek” durumundalar. Lakin bu görüntüleri YouTube yahut Netflix üzere kanallardan indirmek için, görüntü sahiplerine ve platforma telif hakkı ödemesi yapmak üzere bir etik kural da var.
Fakat Nvidia’nın şirket içinde yayınladığı bir iletide, bu telif hakkı problemini pek umursamadığı görülüyor. Şirketin yapay zeka geliştiren takımına gönderdiği bildiride, üzerinde çalıştıkları projelerdeki yapay zeka algoritmalarını eğitmek için YouTube ve Netflix üzere kaynaklardan uygun görüntüler bulup indirmelerini istediği söyleniyor.
Ancak Nvidia da bu kararını saklamıyor. Şirket medyaya yaptığı açıklamada, bu hareketin açık kaynaklardan “bilgi edinme hakkına” uygun olduğunu savunuyor. Şirket, bu görüntülerin halka açık bilgi kaynakları olduğunu ve onları izleyerek bilgi edinmenin yasa dışı olmadığını lisana getiriyor.
Öte yandan, tartışmanın karşı tarafında olanlar, bu görüntülerin telifli içerikler olduğunu ve onları kullanarak diğer bir eser oluşturmanın telif hakkı doğurduğunu savunuyorlar.
Tarihi kim yazacak?
Bu tartışma aslında yalnızca Nvidia’ya özel bir durum değil. Diğer tüm yapay zeka geliştiren şirketler aynı tartışmaların içindeler. Hatta Google’ın kendi yapay zekası Gemini‘ı geliştirirken, kendi video servisi YouTube’daki görüntüleri kullanmasının, bu görüntülerin sahipleri için telif hakkı doğurduğuna dair de çok yaman bir tartışma var.
Tartışmanın bir de “ahlaki” boyutu var ki, insanoğlunun yeni yüzyıldaki dijital asistanı olacak yapay zeka servislerinin, aslında onları eğittiğimiz içeriklerdeki bilgiyi kopyalamasının, insanlığın geleceğine aktardığımız bilginin toplumsal medyadaki denetimsiz görüntülerden alınmış olması üzere bir sorun ortaya çıkıyor. Hasebiyle, evvelce tarihi savaşları kazananlar yazarken, gelecekte tarihi YouTube’daki clickbait’çi dolandırıcılar yahut Twitter’daki troller yazmış olacak. Durum vahim…
