Teğmenlerin Temeli

Yayınlama: 11.09.2024
Düzenleme: 13.11.2024 15:18
A+
A-

Olgular yerine olaylara takılıp kalmak bizi bir adım öteye götürmez. Bu nedenle “genç teğmenlerin kılıç töreninden” yola çıkarak Cumhuriyet’in temellerinin nasıl atıldığını ve günümüze hangi mesajların verildiğini anlamamız gerekiyor.

Eğer anlamazsak bir kez daha tarihten ders çıkaramayız. Teğmenlerin hep birlikte söylediği söz “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” şeklindeydi. İşte bu sözün temeli aslında Cumhuriyet öncesine dayanıyor.

Osmanlı’nın son yılları Mustafa Kemal için adeta bir canlı laboratuvardı. Acı ama maalesef bu büyük bir gerçekti. Balkan Savaşları’nın içindeydi.

Ordunun, saraya nasıl bağlı olduğunu, paşaların kişilere göre seçilmesini, ordudaki ayrışmaları en ince ayrıntısına kadar görüyordu. Görmekle yetinmiyor bir yandan da ‘nasıl olmalı’ sorusuna da yanıt aradı. Sadece Balkan felaketinde değil Suriye’de, Çanakkale’de, Irak’ta, Kurtuluş Savaşı’nda ordunun felsefesini anlamaya çalıştı.

Savaş sonrası en yakınlarına dahi “ya üniforma ya siyaset” restini çekti. Çünkü siyasete bulanmış bir ordu çökmeye mecburdu. Anadolu’da ordu çökerse sonuç Osmanlı gibi olacaktı. Mustafa Kemal bu temelde bir Cumhuriyet kurdu. O slogandaki “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözü gerçekte ordunun siyasete alet edilmeyeceğinin tam da karşılığıydı.

Teğmenlerin bu sözünden rahatsız olmak ordunun siyasete alet edilmesini istemektir. Cumhuriyet’in temeline bir dinamit daha yerleştirmektir.

Türk ordusu, Cumhuriyet’ten buyana asla siyasete alet edilemez, edilmemelidir. Ordunun bilerek ya da bilmeyerek siyasetin içine çekilmesi tarihten zerre kadar ders alınmadığını ortaya çıkarır.

Mustafa Kemal’in askerleri bunu çok iyi bilir ve bu bilinçle sadece görevini yapar. Aksini iddia etmek veyahut istemek ancak ve ancak “Keşke Yunan galip gelseydi” düşüncesinin isteyebileceği bir durumdur. Nokta.

Serhat DOĞAN
Gazeteci

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.