TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Terörsüz Türkiye’nin oluşturulabilmesi milli bir meseledir

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, NTV canlı yayınında Ahmed Arpat’ın sorularını yanıtladı.

BAHÇELİ’NİN ÖCALAN ÇAĞRISI

“Bir kez süreci bir bütün olarak kıymetlendirmek lazım. Bilhassa ABD’nin Irak’ı işgaliyle bölge ülkeleri paramparça hale geldi. Lübnan, Suriye, Irak, Libya, Sudan’ın durumu ortadadır. Hasebiyle ya bekleyeceğiz emperyalizmin daha fazla bölme parçalama siyasetinin objesi haline geleceğiz yani biizmde sıramızın gelmesini bekleyeceğiz. Ya da Türk milleti olarak kardeşlik birlik beraberlik ruhu içinde bu emperyalist planı alt üst edeceğiz. Bunun en temel hususiyetlerden birisi de ülkemizde var olan farklılıkları bir zenginlik olarak telakki etmek. Türklerin, Kürtlerin, Alevilerin, Sünnilerin öteki bütün etnik mezhebi ögelerin birbirlerine karşı bir düşmanlığı yok. İki komşu birbiri ile hengame etmiyor. Emperyalist planların kesimi olarak vakit zaman Türkiye’de bir kadro olaylar meydana geldi. Geçmişte yaşadığımız sağ-sol olaylaır üzere, Alevi-Sünni çatışmaları üzere. Ancak bunların en acı olanı PKK terör örgütü vasıtasıyla gerçekleştirilen terör atakları. Yaklşaık 40 bin vatan evladını kaybetmiş olan bir milletiz. Terörsüz bir Türkiye mi, terörle çabayı kanıksamış bir Türkiye mi? Hiç elbet terörsüz bir Türkiye. Bunun için üzerine düşen sorumluluğu herkesin yerine getirmesi lazım. Siyaset alanının da pak hale getirmek lazım. Bir eli sandıkta bir silahta siyaset olmaz. siyasetin içerisindeki ögelerin tamamının da burada terörin türkiye düşmanı olduğu, terör örgütlerinin faaliyetlerini kabul edilemeyeceğinin açıkç ailan edilmesi, terörle silahla ilgili kim varsa bunları da silahlarının bıraktıdılığı bir sürecin olması gerekiyor. Daha fazla bedel ödemeyeceğiz bir sürecin olması lazım.

Hangi konuuy konuşacaksak konuşalım bunun açık, şefffa şekidle siyaset emininde TBMM’de ele alınması, çalışmalar yapılması gerekiyorsa bunlarında TBMM vasıtasıyla gerçekleşmesi en iyi yoldur. Bu mesele muhalefet iktidar meselesi değildir. Terörsiz Türkiye’nin oluşturulabilmesi bir Türkiye sıkıntısıdır, ulusal bir sıkıntıdır. Terörü artık gündemden kaldırmamız gerekmektedir.

Bunu sayın Bahçeli söylemiş olabilir, sayın Cumhurbaşkanımız sahip çıkmış olabilir lakin herkesin sahip çıkması gerekir.

Teröre karşı üstün gayretten vazgeçmeyecektir Türkiye. Bir taraftan bu türlü bir niyeti ortaya koyarken bir taraftan buna katılmıyoruz diyenlerle gayrete devam edecektir. Biz içerde ve dışarıda Türkiye’ye düşmanca davranan hiç bir terör kümesine müsamaha etmeden, huzurla yaşanacak birliği, kardeşliği sağlayacak adımları atmak durumundayız.”

KOMİSYONDA KAYYUM GERİLİMİ

– Meclis için en şiddetli süreçlerden biridir bütçe maratonu. Birinci etap plan ve bütçe kurulu görüşmeleri. Bakanlar, bakanlıklarının bütçesi için komiteye sunum yapıyorlar. Muhalefet milletvekilleriyle de ortalarında vakit zaman tartışmalar yaşanıyor. En son İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın komisyon salonuna girişinde bir eylemi olmuştu muhalefetin.

“Hoş olmadı tabi. Bu Meclis’te 14 siyasi parti var. Çok sesliliğin olduğu bir devir. Tam bakan girerken orada konuşamazsın diye mahzur çıkarmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. İsteyen milletvekili adece komite üyesi olması gerekmez, bakana istediği soruyu sorabilir. Konun muhatabı olan oraya fikir vermek gerektiğinde hesap vermek için gelen bakana sen giremezsin demek güzel olmadı. Daha sonra ilgili arkadaşlar da bu manzaralardan rahatsızlık duydukları söz ettiler.”

YENİ ANAYASA GÖRÜŞMELERİ

-Sizin özellikle öncelediğiniz başlıklardan biri Yeni Anayasa. Hatta bunun için bir görüşme trafiği de yürüttünüz. Devamı gelecek mi? Sizce bu meclis yeni anayasayı yapabilir mi?

“Bu Meclis yeni anayasayı yapma yetkisine, gücüne ve kabiliyetine sahiptir. Birinci çeşit görümede partilerin tamamına yakını bu görümelere katıldılar. Eleştirisi olan arkadaşlar lisana getirdiler. 28. devir parlamentosunun üzerinde çok büyük bir sorumluluk var. Bunun yapılmaması için hiç bir neden yoktur. Yalnızca siyasi partileirn konuşarak yapabileceği birşey değil bu tabi. Herkesin konuşacağı bir süreci yönetmemiz lazım. Şu bütçe görüşmeleri bittikten sorna devam ederiz diye ümit ediyorum kaldığımız yerden.”

KILIÇLI YEMİN SORUŞTURMASI

-Teğmenlerin kılıçlı yemini sonrası başlatılan disiplin soruşturması gündemde. Nasıl bir karar çıkacak merak ediliyor. Sizin bu olay üzerinden yapılan tartışmalara yaklaşımınız nedir?

“Bende o merasimde başından sona vardım. O toplantının başından itibaren Atatürk’ün ismi geçtiğidne hem o çocukların aileleri hem devlet erkanı alkışladılar. Ancak biz çabucak oradna çıktıktan sonra diğer bir alternatif merasim düzenlenmiş olması, birinci olan kızımız mükafatını Cumhurbaşkanımızın elinden aldı. Çabucak devlet erkanı çıkar çıkmaz birden diğer bir merasimin ortaya konulması başlı başına bir disiplinsizliktir. Yani bu söylenen sözlerle alakalı değildir. Hele hele askerlik mesleğinin rastgele bir disiplinsizliği, bilhassa bu merasimlerde buyruk komuta disipliniyle düzenleniyor. Ortada görülen o da resmi merasimi beğenmeyip alternatif olarak icra edilen bir mezuniyet merasimi vardır.”

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI

“İnsanın kanı donuyor. Cürmün çok üstünde bir katliam üzere bu. Üç kuruş fazla kazanacağız diye bebekleri vefata göndermek ve mesleklerinin bir kesimi üzere yapmak bir insanlık kabahatidir. Bu yenidoğan çetesiyle ilgili kimin en ufak bulaşıklığı varsa hepsinin burnundan fitil fitil getirilmelidir. Maalesef vakit zaman medya bunu da magazinleştiriyor. Bununla ilgili Meclisimiz bir komite kurdu. 28. periyotta 6 komite kuruldu. Bilhassa Narin cinayetinden sonra kuruldu. Bir oburu bayana karşı şiddetle ilgili, bir oburu yenidoğan çetesiyle ilgili.

NETANYAHU’NUN TUTUKLANMA KARARI

– Milletlerarası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Netenyahu ve Eski Savunma Bakanı Gallant hakkındaki tutuklama kararını nasıl yorumluyorsunuz?

“1948’den beri İsrail dokunulmaz bir ülkedir algısı vardı. Çok kuvvetli bir sinonist lobinin hakimiyeti İsrail ne yaparsa yapsın kimsenin dokunamadığı uluslararası bir sistem vardı. Güney Afrika’nın müracaatıyla İsrail memleketler arası mahkemelere çıktı. Bu çok zoruna gitti İsrail’in. Bir ara kararla yaptıkları suçlardan vazgeçmeleri, acil insani yardımlar başta olmak üzere bir karar verildi. Bu ilkti. Tutuklama kararının arkasında temek gerekçe açlığı bir baskı aracı olarka kullanmak. Hastanelerin bombalanması, insanların aç kalması için insanlık suçlarının işlemlesi açıkça ortaya konmuş. Bu yakalam kararı olağanüstü önemli bir şeydir. Bu karar İsrail’e ikinci defa dokunulduğunu gösteriyor. Bundan sornaki süreç Netanyahu ve çetesi için daha güç günlerin habercisi olan bir süreçtir.”

GAZZE’DE ATEŞKES OLUR MU?

– İsrail ve Lübnan arasındaki ateşkes sonrası gözler Gazze’ye döndü. ABD başkanı Biden’ın Gazze’de ateşkes için Türkiye, Mısır ve Katarla çalışabiliriz açıklaması olmuştu. Gazze için bir ateşkes umudu görüyor musunuz?

“Gazze’ye girerken bir haftata siler süpürürüz diye düşünüyorlardı herhalde. Ancak olmuyor, beşerler direniyor. Sivil halkı kastediyorum. Bütün ailesini, malını, mülkünü kaybediyor lakin bombaların altında direnmeye devam ediyor.

İki devletli tahlilden öteki tahlil bahtı kalmamıştır. İki, 1967 sonlarında hükümran toprak bütünlüğü sağlanmış bir Filistin inşa edilmelidir.”

ABD’DE TRUMP DÖNEMİ

“Türk-Amerikan münasebetleri daima inişli çıkışlıdır. Hiç bir zmana sabit çizgide devam etmedi. Kabine üyelerine bakarsak bölge için problemli sürecin olacağını gösteriyor. Türkiye’nin en temel meselesi terör örgütlerinin ABD’nin takviye vermemesi bizim en temel beklentimizdir. PKK, PYD, YPG bir oburu hala Amerika tarafında korunan ve kollanan FETÖ’ye dayanağın kaldırılmasıdır.”