TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Bir eli sandıkta bir eli silahta siyaset olmaz

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, NTV canlı yayınında Ahmed Arpat’ın sorularını yanıtlıyor.

KOMİSYONDA KAYYUM GERİLİMİ

– Meclis için en zorlu süreçlerden biridir Bütçe maratonu. İlk aşama plan ve bütçe komisyonu görüşmeleri. Bakanlar, bakanlıklarının bütçesi için komisyona sunum yapıyorlar. Muhalefet milletvekilleriyle de aralarında zaman zaman tartışmalar yaşanıyor. En son İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın kurul salonuna girişinde bir aksiyonu olmuştu muhalefetin.

“Hoş olmadı tabi. Bu Meclis’te 14 siyasi parti var. Çok sesliliğin olduğu bir dönem. Tam bakan girerken orada konuşamazsın diye engel çıkarmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. İsteyen milletvekili adece komisyon üyesi olması gerekmez, bakana istediği soruyu sorabilir. Konun muhatabı olan oraya fikir vermek gerektiğinde hesap vermek için gelen bakana sen giremezsin demek hoş olmadı. Daha sonra ilgili arkadaşlar da bu görüntülerden rahatsızlık duydukları ifade ettiler.”

YENİ ANAYASA GÖRÜŞMELERİ

-Sizin bilhassa öncelediğiniz başlıklardan biri Yeni Anayasa. Hatta bunun için bir görüşme trafiği de yürüttünüz. Devamı gelecek mi? Sizce bu meclis yeni anayasayı yapabilir mi?

“Bu Meclis yeni anayasayı yapma yetkisine, gücüne ve kabiliyetine sahiptir. Birinci tıp görümede partilerin tamamına yakını bu görümelere katıldılar. Eleştirisi olan arkadaşlar lisana getirdiler. 28. periyot parlamentosunun üzerinde çok büyük bir sorumluluk var. Bunun yapılmaması için hiç bir neden yoktur. Yalnızca siyasi partileirn konuşarak yapabileceği birşey değil bu tabi. Herkesin konuşacağı bir süreci yönetmemiz lazım. Şu bütçe görüşmeleri bittikten sorna devam ederiz diye ümit ediyorum kaldığımız yerden.”

BAHÇELİ’NİN ÖCALAN ÇAĞRISI

– Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısıyla başlayan bir süreç var. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu hafta grup toplantısında Ak Parti olarak sahiplendiklerini söyledi. İlk somut adım da atıldı, Dem Parti, Öcalanla görüşme izni için Adalet bakanlığına başvurdu. Sizin bu sürece bakışınız ne yönde?

“Bir defa süreci bir bütün olarak kıymetlendirmek lazım. Bilhassa ABD’nin Irak’ı işgaliyle bölge ülkeleri paramparça hale geldi. Lübna, Suriye, Irak’ın durumu ortadadır. Dolayısıyla ya bekleyeceğiz emperyalizmin daha fazla bölme parçalama nesnesi haline geleceğiz. Ya da kardeşlik birlik beraberlik planı içinde bu planı bertaraf edeceğiz. İki komşu birbiri ile kavga etmiyor. Emperyalist planların parçası olarak Türkiye’de bir grup olaylar meydana geldi. Bunların en acı olanı PKK terör örgütü vasıtasıyla gerçekleştirilen terör hücumları. Terörsüz bir Türkiye mi, terörle çabayı kanıksamış bir Türkiye mi? Hiç elbet terörsüz bir Türkiye. Bir eli sandıkta bir silahta siyaset olmaz. Terörle silahla ilgili kim varsa bunları da silahlarının bıraktıdılığı bir sürecin olması gerekiyor. Bu sorun muhalefet iktidar problemi değildir. Bir Türkiye sıkıntısıdır. Terörü artık gündemden kaldırmamız gerekmektedir.

Teröre karşı üstün uğraştan vazgeçmeyecektir Türkiye. Biz içerde ve dışarıda Türkiye’ye düşmanca davranan kümelere müsamaha etmeden, huzurla yaşanacak birliği kardeşliği sağlayacak adımları atmak durumundayız.”

KILIÇLI YEMİN SORUŞTURMASI

-Teğmenlerin kılıçlı yemini sonrası başlatılan disiplin soruşturması gündemde. Nasıl bir karar çıkacak merak ediliyor. Sizin bu olay üzerinden yapılan tartışmalara yaklaşımınız nedir?

“Bende o merasimde başından sona vardım. O toplantının başından itibaren Atatürk’ün ismi geçtiğidne hem o çocukların aileleri hem devlet erkanı alkışladılar. Ancak biz çabucak oradna çıktıktan sonra diğer bir alternatif merasim düzenlenmiş olması, birinci olan kızımız mükafatını Cumhurbaşkanımızın elinden aldı. Çabucak devlet erkanı çıkar çıkmaz birden öteki bir merasimin ortaya konulması başlı başına bir disiplinsizliktir. Yani bu söylenen sözlerle alakalı değildir. Hele hele askerlik mesleğinin rastgele bir disiplinsizliği, bilhassa bu merasimlerde buyruk komuta disipliniyle düzenleniyor. Ortada görülen o da resmi merasimi beğenmeyip alternatif olarak icra edilen bir mezuniyet merasimi vardır.”

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI

“İnsanın kanı donuyor. Kabahatin çok üstünde bir katliam üzere bu. Üç kuruş fazla kazanacağız diye bebekleri vefata göndermek ve mesleklerinin bir modülü üzere yapmak bir insanlık kabahatidir. Bu yenidoğan çetesiyle ilgili kimin en ufak bulaşıklığı varsa hepsinin burnundan fitil fitil getirilmelidir. Maalesef vakit zaman medya bunu da magazinleştiriyor. Bununla ilgili Meclisimiz bir komite kurdu. 28. periyotta 6 kurul kuruldu. Bilhassa Narin cinayetinden sonra kuruldu. Bir oburu bayana karşı şiddetle ilgili, bir başkası yenidoğan çetesiyle ilgili.

“