Suriye’de Esad sonrasına hazırlık, iki ihtimal kaldı

Suriye lideri Beşar Esad’ın geleceği merak konusu. Koltuğu sallantıda olan Esad’ın nasıl bir yol izleyeceği dikkatle takip edilirken, rejim milletvekilinden kritik bir açıklama geldi. “Baas’ın ana kadrosu Şam’dan ayrıldı.” diyen milletvekili, “Esad’ı feda edip geçici bir hükûmetin kurulması gibi ihtimaller de değerlendiriliyor” tezinde bulundu.

Suriye’de Esad sonrasına hazırlık, iki ihtimal kaldı
Yayınlama: 03.12.2024
A+
A-

Suriye’de muhalifler Beşar Esad rejimine karşı başlattığı harekatta önemli sonuçlar aldı. Halep başta olmak üzere birçok kritik kenti ele geçiren silahlı muhalifler ilerleyişine devam ediyor.

“ÜMİTSİZLİK HER ZAMANKİNDEN FAZLA”

Halep operasyonunun tesirleri devam ederken, muhalif kaynaklar Esad rejim bölgesinden üst seviye kumandan, sivil bürokrat ve siyasetçinin kendileri ile irtibat kurduğunu ve yakın periyotta büyük kopuşlar yaşanacağını kaydetti. Suriye’den bir rejim milletvekili ise “Baas’ın ana takımı Şam’dan ayrıldı. Rejimin geleceğinden ümidi kestiler. Bütün seçenekler tartışılıyor. Ancak ümitsizlik her zamankinden daha fazla” dedi.

“ARTIK HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK”

Türkiye Gazetesi’nde yer alan habere nazaran Suriyeli araştırmacı Bekir Atacan “Halep’in yeniden muhalifler tarafından ele geçirilmesi Suriye, hatta bütün Orta Doğu denklemini derinden etkiledi. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve Beşar Esad ve Baas rejiminin düşüşü kaçınılmaz. Bu noktada Türkiye sahadaki askeri gelişmelerden daha ziyade siyasi alternatifler geliştirerek tüm Suriye’yi kuşatacak alternatif yönetim kadrolarını oluşturmalı” dedi.

“ESAD’I FEDA ETME İHTİMALİ DE BULUNUYOR”

Açıklamalarda bulunan ve güvenlik sebebiyle ismini vermeyen Suriye Halk Meclisi Üyesi “Gerçek manada Halep stratejik ehemmiyet ve sahip olduğu ekonomik potansiyel sebebiyle Şam’dan çok daha önemli bir vilayetti. Şu an Esad ve Baas rejimi Şam’a sıkıştı. Şu an bu hezimetten çıkış yollarını arıyorlar. Halep gerçek manada domino tesiri yaptı. Çöküşün boyutları çok derin. Ordu, siyaset, bürokrasi kaynıyor. Esad’ı feda edip geçici bir hükûmetin kurulması gibi ihtimaller de değerlendiriliyor. Yine federasyon formülüne ek tek adam yapısının değiştirilmesi ve merkezi yönetimden vazgeçerek daha demokratik bir hükûmet kurma formülü de masada. Türkiye ile geçtiğimiz iki yılda masaya oturulmaması da ayrı bir pişmanlık sebebi. ‘Ankara’yı görüşmeye ikna edecek aracı kim olur’ tartışması da yapılıyor. Ama iktidar sahipleri ve rejimin ana aktörlerinin ümidi çok zayıf. Çözülme devam ediyor. İdlib’i bütün gücümüzü kullandık alamadık. Halep artık hayal. Şayet Hama da düşerse Esad bu koltukta bir saat bile kalamaz. Daha fazla direnme yolunu seçerse de kendi içlerinde kan dökülür ve değişim çok kanlı olur. Baas bir köprüydü, şu an o köprü neredeyse çöktü” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN ROLÜ HAYATİ DEĞER TAŞIYOR”

Suriyeli uzman Bekir Atacan “Halep’in tamamına muhaliflerin hâkim olması Esad için sonun başlangıcıydı. Baas ve Esad’ın düşüşü durdurulamaz. Şu an esasen Şam’ın Haseke, Rakka, Menbiç ve Deyrizor gibi doğu aksı ile irtibatı büyük oranda kesildi. Humus ve Hama bağlantısı zora girdi. Sadece Tartus ve Lazkiye kaldı ellerinde. Yaşanan bu değişimi mutlaka İsrail, ABD, PKK, Körfez ve diğer aktörler de mutlaka görüyor. Ona göre planlar yapıyorlar. Bu merkezlerden de oluşan statükoya göre hamleler gelecek. İşte tam bu noktada Türkiye’nin rolü hayati ehemmiyet taşıyor. Zirveden tırnağa alanda her şey değişti. Ankara kesinlikle siyasi inisiyatif almalı; Dürzi, İsmaili, Kürt, Türkmen, Nusayri, Ermeni, Arap ve hatta öbür azınlıkları da kapsayan bir hükûmet yapısı kurmalı. Esad düştüğü an memleketler arası toplulukta rastgele bir tereddüde mahal bırakmadan ve idare krizi oluşmadan bu hükûmet Suriye’nin tamamını temsil eden bir nitelikle siyasi temsil niteliği kazanmak zorunda. Bütün Suriye’yi kucaklayıcı olmalı. Ordu ve siyaset dâhil çok önemli bir bölünme yaşayan Şam’ın düşüşü PKK ve İsrail dahil farklı hesap yapan odaklara fırsat hâline dönmemeli. Aksi hâlde ülke trajik bir biçimde bölünür. İsrail’in kirli ülküleri ve PKK terör koridoru üzere tehditlere karşı Türkiye’nin rolü belirleyici olur. Aksi hâlde İran yeniden belirleyici güç olmanın hesaplarını yapıyor. Hama için Irak’tan terörist taşımaya başladılar. Rusya ve birçok merkezi de harekete geçirmeye çalışıyorlar. Ankara’nın geç kalma lüksü yok” tabirlerini kullandı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.