Sosyal medya fenomenleri Candan kardeşler davasında ara karar

Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, birtakım tutuklu sanıklar, bir kısım tutuksuz sanıklar ile müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Kimi tutuklu sanıklar ise duruşmaya bulundukları cezaevinden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Tanık Ebubekir Hoşlar, reklamcı olduğunu, tanıtımlar yaptığını ve insanların toplumsal medya hesaplarını yönettiğini belirterek Faruk Öztürk sayesinde tanıştığı sanık Alisya Bahar Candan’ın sosyal medya hesabını kurtararak, sanığa geri verdiğini söyledi.

Öztürk’ün sanık Gülnihal Çiçek’in sosyal medya hesabındaki takipçilerinin artırılmasını istediğini belirterek, “Ben bununla ilgili işlem yapmadım, 1-2 ay sonra tekrar aradı. Onur benden Gülnihal Çiçek adına açılan sahte hesapların kapatılmasını istedi. Ben de hesapları kapattım. Para almak için bir mekana gittim. Lakabı ‘Çaki’ olan kişi bana 10 bin lira verdi. Bir süre sonra Onur beni yine aradı. Faruk’la birlikte Esenyurt’ta bir eve gittik. Evde bana ‘Bu hesapları 5 dakika içinde kapatacaksın. Bunları sen yapıyorsun.’ dedi. Ben hesapları kendim açmadığım için 5 dakika içinde kapatamadım. Beni orada darbettiler.” diye konuştu.

Güzeller, Onur Apaydın’ın İlker Oflu’yla telefonda manzaralı görüştüğünü, hesapları kapatması için 12 saat müddet verip, kendisini bıraktıklarını anlattı. Babası konusunda da tehdit edildiğini kaydeden Hoşlar, “Ben delil olmadığı içi şikayette bulunmadım. Alisya Bahar Candan genel olarak herkesten para istiyordu.” sözlerini kullandı.

Onur Apaydın ise şahidin aleyhinde söylediklerini kabul etmedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmetti. Eksik konuların giderilmesi için duruşma ertelendi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Davanın iddianamesinde 38 müşteki, 1 müşteki sanık, Gülnihal Çiçek ve Alisya Bahar Candan’ın da aralarında olduğu 21 sanık yer aldı.

Onur Apaydın ve İlker Oflu’nun şebekenin elebaşıları olduğu, dolandırıcılık ve tefecilik kabahatlerinden gelir sağlamak üzere teşekkül eden organize kabahat örgütünün üyesi şüphelilerin, örgüt yapısı ve iş kısmının sağladığı kolaylıktan faydalanarak cürüm dünyasında “sazan sarmalı” diye tabir edilen dolandırıcılık usulünü uyguladıkları iddianamede yer aldı.

İddianamede, Alisya Bahar Candan’ın ablası Gülnihal Çiçek’e kıyasla hata örgütü içinde daha faal rol oynadığı, Çiçek’in tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınıp adli kontrol şartıyla tahliye edildiği anlatılıyor.

Alisya Bahar Candan’ın, “suç örgütüne üye olmak” ve “kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık” cürümlerinden 14 yıldan 44 yıla kadar mahpusla cezalandırılması talep ediliyor.

Gülnihal Çiçek hakkında ise birebir cürümlerden 8 yıldan 24 yıla kadar mahpus cezası isteniyor. Öbür sanıklar hakkında ise farklı hatalardan değişik müddetlerde mahpus cezası talep ediliyor.