Sinan Ateş cinayeti soruşturması: “Sitenin fotoğraflarını pankart asılması için göndermiş olabilirim”

Eski Ülkü Ocaklar Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ait devam eden, Ateş’in şahsî bilgilerinin teminine ait dava sürüyor.

Ateş’e ait kimi bilgileri öldürülmeden evvel temin etmek, cinayetin akabinde da olaya karışanların gizlenmesine yardımcı olmakla suçlanan Ülkü Ocakları Genel Lider Yardımcısı Burak Kılıç, İdeal Ocakları Ankara İl Başkanı Yardımcısı Suat Yılmazzobu, eski Çubuk Ülkü Ocakları Lideri Gürsel Horat ve Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi’nde vazifeli komiser Talha Atalay’ın da ortalarında bulunduğu sekiz sanık hakkında Ankara 34’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı.

İddianamede, Burak Kılıç, Gürsel Horat, Suat Yılmazzobu’nun, ferdî bilgileri, hukuka alışılmamış olarak ele geçirmek yahut yaymak hatasından, komiser Talha Atalay hakkında ise kamu görevlisinin ferdî bilgileri hukuka karşıt olarak ele geçirmesi yahut yayması cürmünden cezalandırılmaları talep edildi.

Sanıklar Fatih Küçükerturan, Gökhan Türkmen, Recep Küçükerturan, Yunus Hasar’ın da hatalıyı kayırma kabahatinden cezalandırılmaları talep edildi.

Ankara 34’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın birinci duruşmasına sanıklardan Burak Kılıç, Suat Yılmazzobu, Talha Atalay ve taraf avukatları katıldı.

Ayrıca duruşmada Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, ablaları Selma Ateş ve Sevda Ateş de yer aldı.

FOTOĞRAFLARI GÖNDERDİĞİNİ KABUL ETTİ

Sanık Burak Kılıç, hakkındaki suçlamaları reddederek, “Her ne kadar iddianamede, maktule ait siteye ilişkin fotoğrafları Tolgahan’a gönderdiğim belirtilerek, kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirmek suçundan dava açılmış olsa da maktulün oturduğu site çok kalabalık bir yerdir.” dedi.

Kılıç, fotoğrafları gönderdiğini kabul ederek, “Ancak Tolgahan’ın talebiyle göndermedim. Üzerinden çok zaman geçtiği için olayı tam olarak hatırlayamıyorum ama imaj kayıtlarında göndermişim.” tabirlerini kullandı.

Hakim, Kılıç’ın evvelki tabirinde Tolgahan Demirbaş’ın talebi üzerine Sinan Ateş’in konutunun fotoğrafını çekip kendisine gönderdiğini söylediğini söz ederek, çelişkiyi açıklamasını istedi.

Kılıç, “Savcılık ifademde bir çelişki yoktur. Tolgahan benden böyle bir şey istemedi. O dönemin şartlarını düşünerek, istek üzerine atmış olabileceğimi varsayarak öyle ifade vermiş olabilirim. Protesto amaçlı pankart asılması olayına ilişkin olarak göndermiş olabilirim.” cevabını verdi.

“BİLMİYORUM, HATIRLAMIYORUM”

Sanık Suat Yılmazzobu da suçlamaları kabul etmediğini belirterek, “Ben elektrik işiyle uğraşıyorum. Bahsi geçen olayları avukatımdan öğrendim. Mesajların içeriklerini hatırlamıyorum, mesaj çektiğimi de hatırlamıyorum. Savcılıkta verdiğim ifadeler geçerlidir, tekrar ederim.” dedi.

Hakimin, “Elektrik işiyle uğraşıyorsun, adres bilgisini nereden alıyorsun.” sorusu üzerine Yılmazzobu, “Bilmiyorum efendim, hatırlamıyorum. Savcılıktaki ifademi tekrar ederim.” karşılığını verdi.

“KİMLİK BİLGİSİ ALMA İMKANI YOK”

Sanık Talha Atalay ise Sinan Ateş cinayetini medyadan öğrendiğini belirterek, “Sonrasında arkadaşlarımla WhatsApp grubunda konuştum. Grubun içinde benim dışımda başka kamu görevlisi bulunmuyordu. Dolayısıyla üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.” sözlerini kullandı.

Komiser olarak misyon yaptığını söyleyen Atalay, “Benim haberi emniyetten aldığım doğru değildir. Bölge trafikte çalışan bir komiserin, bir vatandaş hakkında kimlik bilgisi ve adres bilgisi alma gibi bir imkanı bulunmamaktadır.” diye konuştu.

Atalay, Tolgahan Demirbaş ile ortasında bu mevzu hakkında bir konuşma geçmediğini sav ederek “Tolgahan Demirbaş’ın benden WhatsApp mesajları istediği gibi bir konu aramızda geçmemiştir. Emniyetle ya da kolluk kuvvetleriyle hiçbir alakası olmayan bir haberle Türkiye gündemine ismim lanse edilerek hedef haline getirildim. Bu sebeple bir insanın hayatıyla ve mesleğiyle bu kadar kolay oynanmasına sebebiyet verilmesini üzüntüyle karşılıyorum.” dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş ve ablası Selma Ateş de sanıkların savunmalarını eleştirerek, cezalandırılmalarını talep etti.

Mahkeme, Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak Sinan Ateş cinayeti belgesinden ayrılan evrakın akıbetinin sorulmasına, belgenin fiziken incelenip birleştirilme talebinin kıymetlendirilmesine karar verdi.

Mahkeme ayrıyeten sanıkların isimli denetim önlemlerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.