Suriye’ye Bakıp Türkiye’yi Anlamak

Yayınlama: 09.12.2024
A+
A-

61 yıllık Baas rejimi çöktü.

Suriye ordusu, mağlubiyetini resmen duyurdu.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve ailesi, başkentten ayrılarak Rusya’ya sığındı.

Başkent Şam’da artık yeni bir hava hâkim.

Halk sokaklara döküldü,

Meydanlarda Esad rejimini temsil eden heykelleri yıkıyorlar,

Kutlamalar, bayram havasında sürüyor.

Buraya kadar olanlar mevcut durumu anlatıyor.

Peki asıl soru şu “Bundan sonra ne olacak?”

Kitabın ortasından başlayayım,

Irak, Libya, Yugoslavya örneğini gördükten sonra Suriye’yi de maalesef iyi bir tablo beklemiyor.

Uzun uzadıya Suriye’de şu olursa böyle olur, şöyle olursa böyle olur demeyeceğim.

Yukardaki üç ülkeye bakıp ders çıkarsınlar,

Yani buralarda düşülen hataları tekrarlamasınlar.

Gelelim Türkiye’ye,

“İyi de kardeşim bize ne” diyebilirsiniz.

Suriye’yi yakından ve ibretle izlemeliyiz.

Öncelikle şu makarna, kömür dağıtır gibi plaka dağıtan tipleri kaale bile almayın.

Onların öngörüsü yatsıyı bile görmüyor.

Türkiye, halkının büyük bir çoğunluğu Müslüman olan dünyadaki tek laik ülke.

Türkiye’nin bölgede parlayan yıldız olduğu doğru.

Ama bu parlama son yıllarda değil, 1923’te başladı.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı bu coğrafyada geçti.

Gördü, analiz etti ve uyguladı,

Yeni devleti Cumhuriyet temelleri üzerine kurdu.

Cumhuriyet değerlerini ana felsefe olarak belirledi.

Laikliği devletin temel direği haline getirerek özgürlükleri genişletti.

Yok sayılan kadınların haklarını kısa sürede genişletti.

Hatta her fırsatta kadınları yanına alıp eşitlik mesajları verdi.

Demokrasiye sadık kalacak bir sitemi savundu.

İradeyi, sultandan, saraydan, padişahtan alıp gerçek sahibi olan halka verdi.

Yani bugün, Suriye’de olmayanı, Irak’ta olmayanı, Libya’da olmayanı, Arap ülkelerinde olmayanları Atatürk 101 yıl önce bu halka verdi.

İşte bugün Türkiye, bölgesinde parlayan yıldızsa bu sayede yıldız oldu.

Bu yıldızdan kim/neden rahatsız oluyorsa yapacağı iş bellidir.

Laikliği her geçen gün törpülemeye devam edenlere,

Demokrasiyi kayyumlarla zayıflatanlara,

Bilimsel eğitimi akıl yerine çağdışı, karanlık bir sistemle yönetmek isteyenlere,

Hukuku, vicdan ve anayasa temelinden çıkarıp “yandaş” hale getirenlere,

Sivil Toplum kuruluşlarını açıklama yapamaz hale getirenlere,

Üniversiteleri eleştiriden uzaklaştırıp biat kültürüne yaklaştıranlara,

Medyayı, gazeteciyi baskı altına alıp “görmeyin” diyenlere,

İyi baksın.

Serhat DOĞAN
Gazeteci

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.