Menderes’te oturan G.C. ile 4 akrabası arasında ilçedeki bir arsa nedeniyle anlaşmazlık çıktı. Bunun üzerine G.C., 1974’te durumu yargıya taşıyıp, tapu iptali ve tescil davası açtı. İzmir 6’ncı Asliye Hukuk Mahkemesi, 1 Kasım 1976’da davanın reddine ve söz konusu taşınmazın davacı lehine tesciline karar verdi. Kararın ardından tarafların itirazları üzerine dosya, Yargıtay’a taşındı. Dosyayı inceleyen Yargıtay, 4 Mayıs 1977’de İzmir 6’ncı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararını bozup, dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi. Fakat taraflara ve avukatlara bir daha tebligat yapılmadı. Yargıtay’ın bozma kararının ardından yerel mahkeme tarafından da hiçbir işlem yapılmadı.
Rafta unutulan dosya, şans eseri ortaya çıktı. Mirasçılar, geçen günlerde aynı taşınmazın satılması ile ilgili bir dava daha açtı. Davanın görüldüğü Menderes Sulh Hukuk Mahkemesi, taşınmazın üzerinde tedbir olduğunu tespit etti. Araştırmalar neticesinde taşınmaz için açılan davanın 1976’dan bu yana açık olduğu, bu nedenle de taşınmaz üzerinde tedbir görüldüğü belirlendi. Bu süre zarfında tarafların ve hatta taraf avukatlarının da hayatlarını kaybettiği ortaya çıktı. Kimlik çalışmaları sonucunda 40 mirasçıya ulaşılırken, 15 Şubat 2024’e duruşma günü verildi. 4 Mayıs 1977’de Yargıtay’dan dönen dosyaya, 45 yıl 9 ay 11 gün sonra yeniden İzmir 6’ncı Asliye Hukuk Mahkemesi’nde kaldığı yerden devam edilecek.