Ömer Çelik: Suriye’de provokasyon planlanıyor

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, son günlerde Suriye’de yaşanan olaylara ilşkin açıklamalarda bulundu.

Suriye’nin Lazkiye kenti ve etrafında gerçekleşen atakları terör saldırısı olarak nitelendirdiklerini söyleyen Çelik, “Suriye’de mezhepçi bir kışkırtma var, provokasyon planlanıyor.” dedi.

Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve ulusal birliğini sonuna kadar savunduklarını söyleyen Çelik, “Suriye Suriyelilerindir derken hepsini kapsayacak şekilde tüm grupların güven içinde olduğu yapının ortaya çıkmasını söylüyoruz.” diye konuştu.

Teröristin mezhebi, meşrebi ve dini bir etiketi olmayacağını vurgulayan Çelik, “Nusayri terörist ifadesi yanlıştır. Sunni terörist ifadesi yanlıştır. Alevi terörist ifadesi yanlıştır. Dürzi terörist ifadesi yanlıştır. Türkmen, Arap, Kürt terörist ifadesi yanlıştır.” diye konuştu.

İsrail’den sığınma ve korunma talep edenlere tepki gösteren Çelik, “Bunların hepsi net bir provokasyondur. Bunları yakından takip ediyoruz. Bütün bu çağrılar uluslararası müdahale çağrısıdır. Bu terörü gerçekleştirenler İsrail’in buraya müdahalesini sağlamaya çalışmaktadır.” dedi.

Ömer Çelik’in açıklamalarından satır başları;

“Suriye’nin güvenliği ve istikrarı konusunda en hassas ülkenin Türkiye olduğunu Cumhurbaşkanımızın mesajlarının uluslarası toplantılarda paylaşıltığını biliyoruz.

Lazkiye’de son olarak ortaya çıkan ve Suriye birliğine dirliğine dönük terörist taarruz olduğunu kıymetlendiriyoruz.

“SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNUYORUZ”

Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Suriye tüm Suriyelilerindir. O çerçevede herhangi bie devletin vekil güçleriyle Suriye’yi rastgele bir uydu devlet haline getirmeye çalışmasını, istikrarsızlaştırma yönelik faaliyetlerini topyekün reddediyoruz.

İki mevzudaki hassasiyetimiz temeldir. Suriye’nin toprak bütünlüğünü sonuna kadar savunuyoruz. Suriye’nin ulusal birliğini sonuna kadar savunuyoruz.

“ULUSLARARASI TOPLUM SURİYE’NİN YANINDA OLMALI”

Hukuka bağlılıkla bir tablonun ortaya çıkması değerlidir. Kapsayıcı idarenin ortaya çıkması değerlidir. Suriye halkı özgür, uygar bir hayat istiyor. Memleketler arası toplumun Suriye idaresinin yanında olmalı. Orayı istikrarsızlaştırmak isteyenler çökmüş devlet yapısı istiyor. Mezhep ve etnik provokasyonları kullanılıyor. Suriye Suriyelilerindir derken hepsini kapsayacak biçimde tüm kümelerin itimat içinde olduğu yapının ortaya çıkmasını söylüyoruz. Cumhurbaşkanımız bu bahisteki hassasiyetlerini, herkesin korunması gerektiğini, azınlıkların haklarının korunması konusunda, bayan hakları konusunda vurgu yapmıştır.

“SALDIRIYI GERÇEKLEŞTİREN GRUBU HEMEN TESPİT ETTİK”

Bir ekip sivil kayıplar yaşandı. Bunun ülkemize dönük olarak da mezhepçi kışkırtma olarak yansıtılmaya çalışıldığını görüyoruz. Duyunca 30 saniye içinde bu terörist saldırıyı gerçekleştiren kümesi öğrenince ardındaki odağın ne olabileceğini çabucak tespit ettik.

“NUSAYRİ İSYANI DENMESİ YANLIŞTIR”

Türkiye her gelişmeye hakimdir, kimin kim olduğunu yakından bilmek. Bu taarruz Esad rejiminin kalıntısı olan, Esad rejimini diriltmek için kullanılan bir ekip güçlerdir.

Burada temel olan. kimi açıklamalarda ve toplumsal medyada kullanılan lisan ihtimamlı olmalı. Bu terörist saldırıyı gerçekleştirenlerle ilgili bir lisan kullanılırken bu bir Nusayri isyanıdır gibisinden bir lisanın kullanılması son derece yanlıştır.

“TERÖRİST TERÖRİSTTİR, MEZHEBİ, MEŞREBİ YOKTUR”

Biz bütün kümelerin terörle yan yana anılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu kümelere kardeşlik siyaseti ile yaklaşıyoruz. Esad’ın katliamları hiçbir şekilde Nusayrilere mal edilemez. sivil insanlar suçlanamaz. DAEŞ’ın katliamları da Sünnilere ve Araplara mal edilemez. YPG terör örgütünün katliamları Kürtlere mal edilemez.Sivil beşerler bu suçlamalarla karşı karşıya kalamaz.

Nusayri terörist sözü yanlıştır. Sunni terörist sözü yanlıştır. Alevi terörist tabiri yanlıştır. Dürzi terörist tabiri yanlıştır. Türkmen, Arap, Kürt terörist sözü yanlıştır.

Terörist teröristtir, bunun mezhebi, meşrebi rastgele bir halde dini bir etiketi olmaz. yıllardır Batı’ya anlatmaya çalışıyoruz.

Cumhurbaşkanımızın bütün yurt dışı temaslarında en çok vurguladığı konulardan biri İslami terör ya da islamcı terör kelimelerinin ne kadar yanlış olduğudur ve kullanılmaması gerektiğidir.

“İSRAİL’DEN SIĞINMA TALEBİ BİR PROVOKASYONDUR”

Birileri çıkmışlar aşikâr kümelerin korunmasına dönük olarak milletlerarası müdahale istiyorlar. Kimileri daha ileri giderek, maalesef ülkemizden de bir kişi tarafından bir provokasyon gerçekleştirildi. Netanyahu’dan sığınma talebinde bulunacaklarını söylüyorlar. Bunların hepsi net bir provokasyondur. Bunları yakından takip ediyoruz. Bütün bu çağrılar uluslararası müdahale çağrısıdır. Bu terörü gerçekleştirenler İsrail’in buraya müdahalesini sağlamaya çalışmaktadır.

“TÜRKİYE’DEKİ KIŞKIRTMALARA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Burada net bir biçimde Türkiye içindeki kışkırtmalara da hiçbir biçimde müsaade etmeyeceğiz. Hukuk içerisinde odunsuz davranacağızı bir kez daha tabir ediyoruz. Hiç kimsenin Türk ile Kürdün kardeşiliğinin ortasına, hiç kimsenin Sünni ve Alevi’nin kardeşliğinin arasına nifak tohumları sokmasına müsaade etmeyiz. Vatandaşlarımız kendilerini etnik, mezhebi olarak farklı adlandırabilir ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Hepimiz tek bir milletin üyeleriyiz.

Herhangi bir Alevi hayatını kaybederse o can bizim canımızdır, rastgele bir Sünni hayatını kaybederse o can bizim canımızdır.