Madenciler Varlık Satışına Direnişte

HABER: KADİR DEVİR/ KAMERA: CEMAL BERK AYTEKİN

(ANKARA) – Çayırhan Maden Ocağı’nda varlık satışına karşı yaklaşık 500 işçinin yeraltına inerek başlattığı eylem hem yer altında hem de yeryüzünde devam ediyor. Gecenin karanlığında ateş yakarak ısınan madenciler varlık satışı kararından geri dönülmesini talep ediyor. Madencilerin 6 şubat depremlerinde enkazlardan kurtardıkları vatandaşlardan da madencilere destek açıklaması geldi.

Varlık satışı kararına karşı Ankara Nallıhan’da 500 çalışanın yer altında yüzlerce çalışanın ise yer üstünde başlattığı aksiyon devam ediyor. Varlık satışı kararına karşı geri adım atılmaması sebebiyle emekçilerin direnişi sürerken depremzedelerden de madencilere dayanak açıklamaları geldi. Zelzelede enkazdan maden personelleri tarafından kurtarılan yurttaşlar madencilerin mağdur edilmemesi için yetkililere davette bulundu.

Gece saatlerinde maden ocağı önünde yakılan ateşte ısınan 23 yıllık madenci Hasan Yiğit yaptığı açıklamada şöyle konuştu:

“Devletin olan bir işletme. Devletin olan bir  santral. Biz burada varlık satışına karşıyız. Vatan toprak satışı oluyor burada. Biz birebir vakitte burada kamuya ilişkin olan bir işletmenin kamuda kalmasının gayretini veriyoruz. Maksadımız varlık satışının olmaması. Varlık satışında personelle alakalı hiçbir hususun olmadığı bu satış mukavelesinde çalışandan yana hiçbir unsurun olmadığı söyleniyor. Büsbütün karanlık, önümüz karanlık geleceğimiz karanlık. Artık bir yanda ekmeğimiz gidiyor. Bir yanda da dört ay üzere kısa bir vakit sonra lojmanlar boşaltılacak deniliyor. Bunu biz nasıl bir kabullenebiliriz?  Gece geç saatlerde konutumuza kısa bir müddetliğine gidiyoruz. Sabah yeniden buraya geliyoruz. İnanın üç gündür ailemizi, çoluğumuz çocuğu görmüyoruz. Burası devlet hazinesine bir katkıda bulunuyorsa biz devlet büyüklerimizden buranın varlık satışını devlet hazinesi için, gelecek için, düşünmelerini tekrar gözden geçirmelerini isteyebiliriz.”

“Ulusal bir kamu malının özelleştirilmesi yahut varlık satışının yapılması bize yanlış geliyor”

28 yıldır maden ocaklarında çalışan Turgay Sayar da varlık şatışına karşı olduklarını belirterek şunları söyledi:

“Bizler bu madenciler olarak bu ülkede göz bebeği olan ülke yer altı kaynaklarını hoş kıymetlendirerek ülkemizin iktisadına katkı sağlayan bireyler olarak ülkenin zelzele felaketlerine, sel felaketlerine kadar bütün felaketlerde yer almış olan ülkenin can damarı olan madencilerimizin bu halde bir varlık satışıyla mağdur edilmesini istemiyoruz. Aslında bu bizim ulusal problemimiz. Kamu mallarına sahip çıkmak istiyoruz. Halkımızdan da, sivil toplum örgütlerinden de bizlere daha çok dayanak vererek bu toplumsal olayımıza istek vermesini bekliyoruz. Onlarla birlikte daha da güç kazanıp yani bizi daha düzgün anlayacak bir güce sahip olmak niyetimiz o.”

Çayır Maden Ocağı işçilerinin enkazdan kurtardığı depremzedelerden de eyleme destek geldi

6 Şubat depremlerinde madenciler tarafından enkazdan çocuğu ile birlikte kurtarılan Ayfer Komşu işçilere destek mesajı vererek şu açıklamalarda bulundu:

“Biz asrın felaketi olan 6 Şubat sarsıntısına Adıyaman, Gökkuşağı sitesinde yakalandık. O zelzelede hem eşimi hem de eşimin annesini kaybettik. Ben ve oğlum zelzeleden 105 saat sonra yaralı olarak kurtarıldık. Kurtarılmamız büsbütün madenci kardeşlerim sayesinde. Madenci kardeşlerimin azim ve kararlılığı olmasaydı biz o cehennemden asla çıkamazdık. Hem zelzelede hem de sarsıntıdan sonra bize maddi ve manevi her türlü takviyede bulundular. Onların bu haklı davasında biz her vakit onların yanındayız.”

Madenciler tarafından kurtarılan Hümeyra Koç ve annesi Rabia Filiz de madencilere destek veren depremzedeler arasında yer aldı:

“Biz Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde 48 saat boyunca enkaz altında kaldık. Bu kırk sekiz saatin sonunda madencilerden oluşan bir ekip Ankara’dan gelen bir grup bizi kurtarmak için çok önemli çalışmalarda bulundular. Beni, annemi 48 saatin sonunda enkaz altından çıkarmayı başardılar. Kendi çocuklarını, kendi hayatlarını bir kenara koyup bizim hayatlarımızı kurtarabilmek için onu yaptılar. ve bu insanların tüm mesleksel haklarının çok çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Biz yalnızca bir gün o denli bir karanlıkta kaldık. Fakat onlar neredeyse her gün madende bu türlü karanlıklarla karşılaşıyorlar ve her türlü güvenlik iş haklarının mesleksel haklarının ellerinde bulunması çok çok değerli. Madencilere çok paha veriyoruz. Onlar bizim hayatımızı kurtardı. Hepsine çok teşekkür ediyoruz. Umarım muvaffakiyete ulaşırsınız.”