Madenciler Özelleştirmeye Karşı Yürüyüş Düzenledi

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, Ankara’da yapılan yürüyüşte işçilerin özelleştirmeye karşı duyduğu endişeleri dile getirdi. Akçul, yetkililerin işçi sesini duymadığını belirtti.

Madenciler Özelleştirmeye Karşı Yürüyüş Düzenledi
Yayınlama: 13.02.2025
A+
A-

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, “Gördük ki işçinin sesini duymamışlar, bizi hiç anlamamışlar. Bizler 4 gündür yollardayız. Bu süreçte siyasi parti temsilcilerinden, halktan, kamuoyundan büyük destek gördük. Herkes derdimizi anladı, bir tek yetkililer anlamadı. Halbuki bu inatlaşacak ya da iddialaşacak bir dava değil” dedi.

Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı’nın özelleştirilmesine karşı madenciler tarafından yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşe katılan madenciler, Anıtpark’tan Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın önüne kadar yürüdü. Yürüyüşe Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, milletvekilleri, Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, Tes-İş Genel Lideri İrfan Kabaloğlu ve kimi politikler de katıldı.

“Derdimizi Ankara’ya anlatmak için yollara düştük”

Maden-İş Genel Başkanı Nurettin Akçul, 90 gündür verdikleri mücadelede Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın hep yanlarında olduğunu belirterek, “Uzun zamandır Çayırhan Termik Santrali’nin ve maden alanlarının özelleştirilmesine karşı büyük bir gayret veriyoruz. Burada çalışan personeller, aileleri, bölge halkı ve sendikamız, santralin ve maden alanlarının özelleştirilmesi ve satışına karşı dimdik ayakta durdu. Sıkıntımızı Ankara’ya anlatmak için yollara düştük. Bu kararlı duruşumuz ve yürüyüşümüz sayesinde ihale ertelendi. Erteleme kararı çıkınca da bunun olumlu bir adım olduğunu düşünerek, tekrar devletimizi ve iş yerimizi düşünerek üretim aksamasın diye yürüyüşümüzü durdurduk. Müzakere süreci başlar, bu yanlıştan da dönülür ümidiyle iş yerlerimize geri döndük. Üretimimize devam ettik. Bu satış ertelendiğine nazaran iptali de olur dedik. 4 gün öncesine kadar da beklemedeydik ancak öğrendik ki değişiklik yapıldığı söylenen şartnamede yalnızca bir iki unsurun üstünden geçilmiş” diye konuştu.

“Gördük ki personelin sesini duymamışlar, bizi hiç anlamamışlar”

Müjde gibi sunulan maddelerde çalışacak işçi sayısının en az 2 bin 50 olacak şekilde belirtildiğini kaydeden Akçul, kazanılmış haklara hiç değinilmediğini söyleyerek, “Lojmanları boşaltma mühleti olarak da belirledikleri 4 ayı, işten çıkanlara 12 ay mühlet vererek işten çıkmaya da teşvik etmişler. Yani fakat işten çıkarsan 1 yıl daha barınabilirsin demişler. Gördük ki personelin sesini duymamışlar, bizi hiç anlamamışlar. Bizler 4 gündür yollardayız. Bu süreçte siyasi parti temsilcilerinden, halktan, kamuoyundan büyük dayanak gördük. Herkes sıkıntımızı anladı, bir tek yetkililer anlamadı. Halbuki bu inatlaşacak ya da iddialaşacak bir dava değil. Bu bizim ekmek davamız, yarınlarımızın, çocuklarımızın, yöremizin, halkımızın ve hatta Türkiye’mizin davası. Hep söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Çayırhan Termik Santrali ve bu maden sahaları yalnızca enerji üreten bir tesis değil, yüzlerce işçimizin ekmek kapısı, bölge ekonomisinin bel kemiği. 1970’lerin sonunda buraya termik santral yapılacağı bizlere müjde üzere sunuldu” ifadelerini kullandı.

“Bu süreç bile arkadaşlarımızın çalışma motivasyonunu ve psikolojisini bozmuş durumda”

Santral satılırsa ve maden sahası özelleştirilirse iş güvencelerinin ortadan kalkacağını, maaşlarının düşeceğini, sendikal haklarının ellerinden alınmaya çalışılacağını ifade eden Akçul, “Daha evvel özelleştirilen yerlerdeki işten çıkarmaları, düşük ücretleri, taşeronlaştırmayı, kötü çalışma imkanlarını ve iş kazalarını hep birlikte gördük. Şu an yaşanan bu süreç bile arkadaşlarımızın çalışma motivasyonunu ve psikolojini bozmuş durumda. Yarın bir gün iş kazası olsa, çoklu ölümler olsa Allah korusun bunun altından kalkabilecek misiniz? Bunun sorumluluğunu da üstleniyor musunuz? Bugüne kadar ölümlü kazaların çoğu özelleştirilen yerlerde oldu. Yoksa bunu da geçiştirir, birilerinin üzerine atarız diyerek mi bu sorumluluğun altına giriyorsunuz. Bugüne kadar ağır çalışma imkanları ve güvenlik önlemlerinin hiçe sayılması sonucunda kaç canımızı toprağa verdik. Şimdi bizden, aynı akıbete razı olmamızı mı bekliyorsunuz? O gün ‘kamu yatırımı’ diye elimizden alınan topraklar, şimdi özel şirketlere satılıyor. Bizim emeğimizle, bizim fedakarlığımızla kurulan bu santral ve maden sahaları, şimdi özelleştirme adı altında birilerine verilmek isteniyor” açıklamasında bulundu. – ANKARA

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.