Kültür ve Turizm Bakanlığının desteklediği sinemanın başrollerini Onur Yenidünya, Ayşenil Şamlıoğlu, Gurur Aydoğan, Ela Şafak ve Ege Dağaşan paylaşıyor.
Tekden Sinema’nın ana üretimci olduğu sinemanın, Beyrut Sinema, FikriGün Sinema ve Kudret Sabancı ortak yapımcılığında gelecek yıl vizyona girmesi planlanıyor. Sinemada etraf şuuru, tabiat sevgisi, dostluk ve cüret üzere üniversal temalar mevzu ediniliyor.
Tekden Film Yönetim Kurulu Lideri Kemal Tekden, sinemada çocuklara etraf hassasiyetini, ormanın pahasını, ağacın değerini anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
Filmi 23 Nisan 2025’e yetiştirmeye çalıştıklarını belirten Tekden, “Bir çocuk filmi ve çocuk filmlerinde pedagojik yaklaşım çok önemli. Çocuklara değerler eğitimini, bu şekilde filmlerle veya farklı eğlenceli görüntülerle vermek lazım. Böyle bir hassasiyetle, toplumsal bir sorumluluk projesi gibi düşünerek filme yaklaşıyoruz.” dedi.
Tekden, sinemada yer alacak kuklalar konusunda özgün çalışıldığını aktararak, “Kısa bir sürede, büyük ve güzel bir ekip bir araya gelerek çok uyumlu çalıştı. Seri şeklinde bir film olacak. Serinin ilk filminde Kırklareli’ndeki Longoz Ormanları’nı göstermek, topluma tanıtmak, oradaki harika güzelliklere dikkati çekmek istedik. Belki turistik olarak oranın önemini artırmak açısından da güzel bir çalışma olacak” diye konuştu.
Tekden Sinema olarak birinci kez bu türlü bir animasyon işine girdiklerine işaret eden Kemal Tekden, şunları kaydetti:
“Bu projeden sonra animasyon filmlerin devamı gelecek diye düşünüyoruz. Sadece Türkiye’ye değil, ‘Kuklalar-Yüzen Ağaçlar Ülkesi’ bütün dünyaya ihraç edebileceğimiz bir proje. Evrensel mesajlar vermeye çalışıyoruz. Bütün dünyanın çocuklarının bunları öğrenmesi, bilmesi, dünyaya değer vermesi, dünyadaki doğal güzellikleri önemsemesi ve koruması çok önemli.”
“BU PROJEYİ KENDİM YAZAYIM DEDİM”
Yönetmen Kudret Sabancı ise Türkiye’de çok fazla örneği olmayan filmin yarı animasyon olduğunu ve çekimlerin ardından yaklaşık 5 aylık animasyon sürecinin devam edeceğini söyledi.
Projenin 4-5 yıllık geçmişi olduğunu dile getiren Sabancı, “Pandemi döneminde aslında fikir olarak birilerine yazdım, anlattım, ama proje olmadı. Gelenlerden tatmin olmadım. Geçen yıl ‘Bunu kendim yazayım.’ dedim. Daha önceden vakit ayıramıyordum. Çünkü senaryo yazmak da bir süreç. Radikal bir karar alarak, geçen yıl hiç sete çıkmadım. Yazdıktan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığına verdik. Onlar da desteklediler. Tekden Filmle işbirliği yaptık.” ifadelerini kullandı.
Sabancı, Barış Manço’nun “Süper Babanne” müziğinin sinemada yer aldığını aktararak, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Hikayemizin kahramanlarından birisi babaanne. ‘Süper Babaanne’ müziğimiz var. O şarkıyı birkaç farklı biçimde yorumlayacağız. Şarkıyı bir yerde kuklalarımız söylüyor. Kuklaların imal süreci de uzun sürdü. ‘Çocuk filmi’ deyince ‘Çocuk nasılsa anlamaz’ yaklaşımı var. En dikkatli davranılması gereken sinemalar, aslında çocuk filmleridir. Zira etkileniyorlar gördüklerinden. Bu yüzden gerçeküstü olaylar, sihir, büyü kullanmadık. Büsbütün kıssada kozmik bildiriler, kardeşlik, dostluk, tabiat ve etraf şuuru var. Hem de çok eğlenceli bir kıssa oldu.”
“HEMEN TEKLİFİ KABUL ETTİM”
Filmde babaanne rolünde yer alan oyuncu Ayşenil Şamlıoğlu, çocukların bu filmden sonra dünyaya bakışlarının farklı olacağını ifade ederek, “Ben rolde olağan bir babaanne üzere görünüyorum. Halbuki harika babaanneymişim. İki çocuk oyuncu da hem çok zeki hem de çok kıvrak. Çabucak anlıyor, oyuna çevirebiliyorlar. Onlarla sohbet etmekten zevk alıyorum.” şekline konuştu.
Senaryoyu okuduğunda, “Bu çocuklar için tam vaktinde verilmesi gereken ileti.” diyerek, projede yer almak istediğini belirten Şamlıoğlu, “Doğaya ve ormana, çiçeğe, böceğe verilen ziyan beni o kadar üzüyor ki, ‘Böyle bir şeyin işin içinde olmak zorundayım.’ dedim. Çabucak teklifi kabul ettim. Bir de zati rol de çok şeker. Kâfi ki yeterli bir iş olsun. Çocuklar memnun olsun.” değerlendirmesini yaptı.
“ÇOCUKLAR İÇİN BİR ŞEY YAPMAK HARİKA”
Filmde kuklacı karakterini canlandıran oyuncu Onur Yenidünya, çekimlerin çok eğlenceli geçtiğini anlatarak, “Monitör başındaki arkadaşlar da rejisörümüzle, hocamız da eğleniyor. Biz çocuklar için bir iş yapıyoruz. Evvel bizim eğlenmemiz lazım. Evvel bizim içselleştirmemiz lazım. Bizim eğlenmemiz lazım ki, daha sonra iş beyaz perdeye yansıdığında işte birebir keyfi o çocuklar da hissetsinler.” dedi.
Yenidünya, iki çocuğu bulunduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
“Çocuklara bir şey yapabiliyor olmak çok hoş. Senaryo birinci elime ulaştığında okuduğumda nitekim çok beğendim. Uzun vakittir bu türlü hoş bu türlü keyifli bir senaryo okumamıştım. Rol için bir hazırlık süreci yaklaşık işte 6-7 ay sürdü.”
