Kamala Harris ve Donald Trump’ın seçim politikaları neler?

Ülkede, ön plana çıkan problemlerden göç, vergi, dış politika, sağlık ve artan suç oranlarına yönelik vaatlerini açıklayan adaylardan Trump, ABD’ye göç akışına dikkat çekerek, sınır dışı etme programı uygulamasına taahhütlerde bulundu.

GÖÇ VAATLERİ DİKKAT ÇEKİYOR

Demokrat aday Harris, Orta ve Güney Amerika’dan ABD’ye göç akışını azaltmak adına yapılacak yatırımlar için milyarlarca dolar toplamayı başarırken, 2023 sonunda Meksika’dan ABD’ye geçen göçmenlerin sayısında rekor artış yaşandı.

Göç konusunun seçim kampanyasındaki önemini fark eden Harris, bu konuda duruşunu sertleştirerek, dikkat çeken açıklamalara imza attı.

Yasa dışı göçle mücadeleye en başından beri önem veren Trump, sınırdaki duvarı tamamlayarak, sınırı kapatma taahhüdünde bulundu.

Yasa dışı göçle mücadele kapsamında ABD tarihinin en büyük sınır dışı etme programını uygulayacağına garanti veren Trump, ancak, Harris’in de desteklediği ve iki partiden de destek alan sert bir sınır paketine oy vermemeleri için Cumhuriyetçi siyasetçilere çağrıda bulundu.

Öte yandan, uzmanlardan yapılan açıklamada, Trump’ın, tarihin en büyük sınır dışı etme programının engellere takılabileceği bildiriliyor.

DIŞ POLİTİKADA GAZZE’DEKİ SAVAŞ ÖNE ÇIKIYOR

Cumhuriyetçi aday Trump, ABD’yi uluslararası siyasetten soyutlayacak bir dış politika izliyor. Bu kapsamda, Washington’ın dünyadaki çatışmalardan kendini ayrı tutması bekleniyor.

İsrail’in sıkı destekçisi olarak bilinen Trump, Gazze’ye ilişkin az sayıda açıklamalarda bulundu. Demokratik aday ise Gazze konusunda iki devletli çözümü destekleyerek, Gazze’deki savaşın bitmesi yönündeki çağrılar ile ön plana çıkıyor.

Ayrıca, adayların, Ukrayna ile Rusya arasında devam eden savaşlara yönelik vaatleri de dikkat çekiyor.

Harris, Ukrayna’yı savunarak “ne kadar gerekiyorsa” destekleme sözünde bulunurken, Trump ise Ukrayna’daki savaşı Rusya ile müzakere ederek 24 saat içinde bitirme sözünde bulundu.

VERGİLERDE YENİ PROGRAMLAR

Analistler tarafından ikilinin planları, ABD’nin büyüyen bütçe açığını artıracağı yönünde değerlendirilirken, Trump’ın planına dikkat çekildi.

Harris’in vaadine göre, büyük şirketlere ve yılda 400 bin dolardan (13,6 milyar lira) fazla kazanan kişilere yönelik vergilerin artırılacağı belirtildi. Ayrıca Harris, çocuklu ailelere vergi desteğinin genişletilmesi gibi aileler üzerindeki vergi yükünü hafifletecek yöntemler üzerinde de çalışıldığını duyurdu.

Vaatlerini açıklayan Trump ise, trilyonlarca dolarlık vergi indirimleri getirmeyi planladığını bildirdi. Çalışmalar arasında 2017’de çoğunlukla zenginlerin faydalandığı vergi indirimi programının genişletilmesine de yer veriliyor.

Trump söz konusu vaadi, ekonomik büyümeyi artırarak ve ithalat üzerindeki vergileri artırarak fonlamayı amaçlıyor.

TRUMP’TAN PETROL ARAMA FAALİYETLERİ SÖZÜ

Beyaz Saray’dayken enerji tesisleri ve araçların karbondioksit salımını kısıtlaması gibi birçok çevre koruma yasasını iptal eden Trump, seçilmesi durumunda Kuzey Kutbu’ndaki petrol arama faaliyetlerini artırma sözünde bulundu.

Ayrıca Cumhuriyetçi aday, vaatlerinde elektrikli araçlara ilişkin de dikkat çeken eleştirilere yer verdi.

Yenilenebilir enerji, elektrikli araçlar için kredi ve iade programlarına milyarlarca dolarlık fon sağlayan Harris, hidrolik kırma olarak bilinen kaya gazı ve petrolü çıkarma yöntemine ilişkin uzun süredir olan karşı duruşunda değişikliğe gitti.

Bu durum da, çevreciler tarafından tepki ile karşılandı.

SAĞLIK ALANINDA VAATLER

Vergi mükelleflerinin fonladığı üreme sağlığı tedavileri için çağrıda bulunan Trump’ın diğer bir yaptığı açıklamada, “Uygun Fiyatlı Bakım Yasası” olarak bilinen ve milyonlarca insanın sağlık sigortası sahibi olmasını sağlayan yasayı kaldırmak için başkanlık döneminde verdiği mücadeleyi tekrar etmeyeceğini söylediği biliniyor.

SUÇLARA İLİŞKİN VAATLER

Uyuşturucu çetelerine dikkat çeken Trump, çeteleri yok etme, çete şiddetini bitirme vaadinde bulunuyor.

Ayrıca Trump, Demokratların yönettiği şehirleri yeniden inşa etme sözünde de bulunuyor.

Demokratik aday ise, kendi savcılık geçmişi ile Trump’ın hüküm giymiş bir suçlu olmasını karşılaştırmakla yetiniyor.