İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu​ hakim karşısında: Duruşma 21 Mart’a ertelendi

İstanbul Baro Lideri İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında toplumsal medyadan paylaşılan bir içerik münasebet gösterilerek terör örgütü üyeliği bulunan sanıkların övüldüğü argümanıyla soruşturma başlattı.

Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri birinci kere hakim karşısına çıktı. İstanbul 2. Asliye Hukuk mahkemesinde görülen davada mahkeme heyeti, Türkiye Barolar Birliği’nin davaya katılma talebini kabul etti.

Savunmaların ardından kararı açıklayan mahkeme tutuklu avukat Fırat Epözdemir’in bir sonraki duruşmaya SEGBİS sistemiyle katılmasına karar vererek duruşmayı 21 Mart tarihine erteledi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul Barosu Lideri İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında, toplumsal medyadan yayınlanan bir açıklamada “terör örgütü PKK üyeliği bulunan firari sanıkların övüldüğü” teziyle resen soruşturma başlatılmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, İstanbul Barosunun resmi toplumsal medya hesabından 21 Aralık 2024’te yapılan paylaşımda, terör örgütü PKK üyeliği bulunan firari sanıklar Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in övüldüğü belirtilmişti.

İstanbul Barosu Lideri İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin 7 Ocak’ta savcılıkça ifadeleri alınmış, Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkında kovuşturma yapılması için Adalet Bakanlığından izin talep edilmişti.

Ayrıca soruşturma kapsamında “1136 sayılı Avukatlık Kanunu” kapsamında Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ile Bengisu Kadı Çavdar’ın vazifelerine son verilmesi, yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talepli davanameyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmıştı.

Terör Hataları Soruşturma Ofisince hazırlanan ve Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilen davanamede, Suriye’de etkisiz hale getirilen Cihan Bilgin’in terör örgütü PKK/YPG’nin yayın organında sunuculuk yaptığı, örgütün sözde kuruluş gününü kutlamak için örgüte ait AYDIN-DER tarafından organize edilen eyleme katıldığı ve hakkında yakalama kararı olduğu belirtilmişti.

Etkisiz hale getirilen Nazım Daştan’ın da terör örgütünün hücre yapılanmaları içinde örgütün sorumluları ile irtibatlı olarak faaliyetleri organize ettiği belirtilen davanamede, Daştan’ın örgütle iltisaklı faaliyet gösteren yerel gruplarla hareket ederek 15 ayrı toplantıya katıldığı, 2019’da kamuflajlı ve terör örgütünün flamalı bayan örgüt mensuplarının görselini paylaştığı ve hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” hatasından yakalama kararı olduğu söz edilmişti.

Davanamede, İstanbul Barosunun resmi toplumsal medya hesabından 21 Aralık 2024’te yapılan açıklamayla Daştan ve Bilgin’in övüldüğü gerekçesiyle, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” kabahatlerinden soruşturma başlatılması için Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden soruşturma müsaadesi talep edildiği kaydedilmişti.

Verilen müsaadenin akabinde soruşturma başlatıldığı tabir edilen davanamede, “1136 sayılı Avukatlık Kanunu”na nazaran, baroların kuruluş hedefleri dışında faaliyette bulunamayacağı, İstanbul Barosunun kelam konusu açıklamayla hedefi dışında faaliyet gösterdiğinin değerlendirildiği vurgulanmıştı.

“GÖREVLERİNE SON VERİLEN ORGANLARIN YERİNE EN GEÇ 1 AY İÇİNDE YENİLERİ SEÇİLİR”

Davanamede, Avukatlık Kanunu’nun “Baronun kurulması, organlarının görevden uzaklaştırılması ve görevlerine son verilmesi” başlıklı 77. hususunun 5. fıkrasında, “Amaçları dışında faaliyet gösteren barolar ile Türkiye Barolar Birliği sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Adalet Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince basit usule göre yargılama yapılarak karar verilir ve dava en geç 3 ay içinde sonuçlandırılır. Görevlerine son verilen organların yerine en geç 1 ay içinde yenileri seçilir.” tabirinin yer aldığı aktarılmıştı.

“Davalı Baro Başkanlığı ile yönetim kurulunun faaliyet amacıyla kendisine verilen yetkiler ve görevler dışında kullanılmak suretiyle, illegal faaliyetlerde kullanıldığı” değerlendirmesi yapılan davanamede, bu kapsamda idari istikametten de önlem alınması gerektiği belirtilmişti.

Davanamede, İstanbul Barosu Lideri İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ile Bengisu Kadı Çavdar’ın vazifelerine son verilmesi, yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talep edilmişti.