Yeni geliştirilen giyilebilir aygıtla 5 aylık bebeklerin toplumsal durumları algılayabildiği belirlendi
University College London (UCL) ve Birkbeck Üniversitesi bünyesinde yapılan araştırmada, yeni geliştirilen bir giyilebilir aygıtla ışık dalgaları kullanılarak bebeklerin beynindeki aktiviteler incelendi. Araştırmada, başlık formundaki giyilebilir aygıt, 5-7 aylık 16 bebek üzerinde test edildi.
Başlarına aygıt giydirilerek ebeveynlerinin kucağına oturtulan bebeklere “sosyal bir olayı” yansıtmak için tekerleme söyleyen aktörlerin bulunduğu görüntüler izletildi. Ayrıyeten bebeklere “sosyallik barındırmayan bir olayı” göstermek için rampadan aşağı yuvarlanan hareketli oyuncakları içeren görüntüler seyrettirildi.
BEKLENMEDİK AKTİVİTE GÖRÜLDÜ
İki senaryo ortasında beyin aktivitesindeki farklılıkların gözlemlendiği araştırmada, beynin hisleri işleyen bir bölgesi olan prefrontal kortekste toplumsal uyaranlara karşılık olarak “beklenmedik” aktivite görüldü. Bu aktivitenin bebeklerin toplumsal durumları algılayabildiğini gösterdiği tabir edildi.
Cihazın beynin farklı bölgeleri ortasındaki ilişkileri haritalandırmaya yardımcı olabileceği belirtilen araştırmada, bunun otizm, disleksi ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) üzere hastalıklara ışık tutabileceği aktarıldı.
Araştırmada, elde edilen bilgilerin, işitme, görme ve bilişsel süreç üzere beyin fonksiyonlarının, klasik beyin görüntüleme aygıtları dışında “bugüne kadarki en eksiksiz resmini” sunduğu belirtildi.
İLERİYE HAKİKAT ATILMIŞ BÜYÜK BİR ADIM
UCL Medikal Fizik ve Biyomedikal Mühendisliği’nden çalışmanın müelliflerinden Dr. Liam Collins-Jones, yaptığı açıklamada, “Yeni yöntem, kafa derisinin altında kalan tüm dış beyin yüzeyinde neler olup bittiğini gözlemlememizi sağlıyor. Bu ileriye doğru atılmış büyük bir adım. Farklı bölgeler arasındaki etkileşimleri tespit etme ve daha önce bakmayı bilmediğimiz bölgelerdeki aktiviteyi saptama olanaklarının önünü açıyor.” tabirlerini kullandı.
Collins-Jones, bunun, bebek beyninin etrafıyla etkileşime nasıl girdiği konusundaki anlayışı geliştirebileceği, bunun da hayatın erken devirlerinde nöroçeşitliliğe sahip çocuklar için verilecek dayanağın optimize edilmesine katkı sağlayabileceğini kaydetti.
Birkbeck Üniversitesinden çalışma takımından Profesör Emily Jones ise bu çalışmada geliştirilen ve test edilen teknolojinin daha evvel MR tarayıcının sonları dışında gözlemlenemeyen beyin süreçlerinin daha güzel anlaşılması istikametinde bir adım olduğunu vurguladı.
Araştırma bulguları Imaging Neuroscience mecmuasında yayımlandı.