Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin borçluluk oranlarını ve kadınların iş gücüne katılım hedeflerini vurguladı. Küresel ekonomik belirsizliliklere karşı Türkiye’nin dirençli olduğunu belirtti.
HAZİNE ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 8’inci TRT World Forum’da konuştu. Şimşek, ” Türkiye’nin milli gelirine göre tüm sektörlerdeki toplam borçluluk oranı yüzde 99. Gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 245. Düşük borçluluk oranımız, ülkemizin direncini artıran önemli bileşenlerden birisi. Kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 36, hedefimiz bu oranı OECD ortalamasına (yüzde 66) yaklaştırmak” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Kongre Merkezi’nde, “Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmekö temasıyla düzenlenen 8’inci TRT World Forum’a katıldı. Kapanış oturumu olan “Küresel Ekonomik Belirsizliğin Ele Alınması: Dayanıklılık Stratejileri” başlıklı panelde açılış konuşmasını gerçekleştiren Şimşek, “Küresel jeostratejik rekabetin sonucu olarak, ticarete getirilen sınırlamalar 2009 yılına göre yaklaşık 9 kat arttı. Korumacılığın bu şekilde devam etmesi durumunda küresel gayri safi yurt içi hasılada düşüşler görebiliriz” dedi.
‘TÜRKİYE TİCARETTE ARTAN KORUMACI EĞİLİMLERE KARŞI DİRENÇLİDİR’
Şimşek, Türkiye’nin 54 ülkeyle serbest ticaret anlaşması olduğunu belirterek, “Artan tarifeler sonucunda ABD’de daha yüksek bir enflasyon ve daha yüksek uzun vadeli faiz oranları görebiliriz. Bu durum gelişmekte olan ülkeler ve küresel ekonomi için önemli bir sıkıntı. Çin’in bu tarifelere cevap olarak, ihracatını başka ülkelere yönlendirme senaryosu gündeme gelebilir. Dolaylı olarak bizim pazarlarımız da risk altında olacak. Peki Türkiye buna nasıl yanıt verecek? Türkiye ticarette artan korumacı eğilimlere karşı dirençlidir. Gümrük Birliğini de eklediğimizde 54 ülkeyle serbest ticaret anlaşmamız var. Bu da toplam ihracatımızın yüzde 62’sine karşılık geliyor. Şu an kapsamlı ticaret anlaşmaları için görüştüğümüz başka ülkeler de var. Türkiye yakın ve dost ülkelerden tedarik eğilimlerinde de avantajlı konumda. Çünkü, Orta Asya, Orta Doğu, Balkanlar, Avrupa Birliği, Kuzey Afrika ile hem yakınız, hem de dostuz. Bununla birlikte ulaşım yolları kanalıyla bölgesel bütünleşmeyi ve bağlantısallığı güçlendirmek konusunda avantajlarımız var” ifadelerini kullandı.
‘KADINLARIN İŞ GÜCÜNE KATILIM ORANI YÜZDE 36’
Şimşek, küresel borçluluk artışına vurgu yaparak, “Türkiye’nin toplam borçluluk oranı hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre oldukça düşük. Bu hem özel sektörde hem de kamuda böyle. Türkiye’nin milli gelirine göre tüm sektörlerdeki (hane halkı, finansal sektör, reel sektör ve kamu) toplam borçluluk oranı yüzde 99. Gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 245. Düşük borçluluk oranımız, ülkemizin direncini artıran önemli bileşenlerden birisi. Türkiye, çalışma çağındaki nüfus artışı açısından göreceli olarak güçlü bir konumda. Ayrıca, Türkiye’nin ciddi demografik potansiyeli var. Kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 36, hedefimiz bu oranı OECD ortalamasına (yüzde 66) yaklaştırmak. Bunu başardığımızda ciddi bir potansiyeli ortaya çıkarmış olacağız. Binin üzerinde savunma sanayisi projesi yaptık, sektörde yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranına ulaştık. Savunma sanayi ihracat performansımızla küresel oyunculardan biri olduk. Geçen yıl en büyük 11’inci ihracatçıydık. Yaşanan jeopolitik gerilimler elbette istenen bir durum değil, ancak her ülke buna hazır olmalı. Türkiye’de bu bağlamda caydırıcı güce ve dirence sahiptir” diye konuştu. TOKİ’nin bugüne kadar 1,3 milyondan fazla konut inşa ettiğini vurgulayan Şimşek, “Deprem bölgesinin yeniden imarı kapsamında 450 binden fazla konut tamamlanacak. Yapısal reformlar için gereken adımları atıyoruz, kararlıyız. Aktif sanayi politikalarından, beşeri sermayenin geliştirilmesine, yatırım ortamının iyileştirilmesinden sermaye piyasalarında derinliğin artırılmasına varıncaya dek kapsamlı bir reform gündemimiz var. Verimliliği ve rekabetçiliğimizi güçlendirerek, büyüme potansiyelimizi artıracağız” şeklinde konuştu.