Havva’nın cesedi nerede? Kayseri’deki cinayetlerde 35 yıl sonra gizli tanık ortaya çıktı!

Kayseri’de 35 yıl evvel işlenen cinayette iki yeni bâtın şahit ortaya çıktı. Mahkeme saklı şahit sözleri doğrultusunda keşif yapılmasını kararlaştırdı.

Kocasinan’da yaşayan ve boşandıktan sonra yine bir ortaya gelen Mehmet Turhan ve Firdevs Öztürk, 19 Mayıs 2021 tarihinde kayboldu.

Çocuklarının kayıp ihbarı üzerine polis, çalışma başlattı. Polis, çiftin bulunması için yakınlarıyla irtibata geçti.

CESETLERİ TANDIRDAN ÇIKTI

Emniyet güçleri, kayıp Mehmet Turhan’ın kardeşi Yusuf Turhan’ı çelişkili sözleri üzerine takibe aldı. Turhan’ın konutunun yanına yeni tandır yaptırdığını belirleyen polis, kadavra köpeğiyle burada arama yaptı. Aramada, beton dökülen tandırda çiftin cansız vücutları bulundu.

Tandırı kürekle kıran takımlar, kaybolduktan 22 gün sonra Mehmet Turhan ve Firdevs Öztürk’ün çuvallarda bulunan cesetlerini çıkardı.

Olayın akabinde Yusuf Turhan ile eşi Nejla Turhan ve oğlu Bedirhan Turhan gözaltına alındı.

Şüphelilerden Yusuf Turhan ile oğlu Bedirhan Turhan tutuklandı, Nejla Turhan ise isimli denetim koşuluyla hür bırakıldı.

Yusuf Turhan iki defa mübbet mahpus cezasına çarptırıldı. Heyet, Bedirhan Turhan’a ise iki kişiyi öldürmekten iki kere müebbet mahpus cezası verdi. Tutuksuz sanık Nejla Turhan ise kanıt yetersizliğinden beraat etti.

BU SEFER KARDEŞİNİ ÖLDÜRMEKTEN DAVA AÇILDI

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, en son 1990 yılında görülen ve bir daha kendisinden haber alınamayan Havva Turhan’ı öldürdüğü gerekçesiyle ağabey Yusuf Turhan hakkında yakın akrabayı taammüden öldürme hatasından dava açıldı.

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Turhan hakkında ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istendi.

DAHA EVVEL ÖLDÜRDÜĞÜ AĞABEYİNİN MEKTUBU EVRAKA GİRDİ

İddianamede Yusuf Turhan’ın yengesi ile birlikte öldürüp, cesedini tandıra gömdüğü ağabeyi Mehmet Turhan’ın yazdığı mektuba da yer verildi.

Mehmet Turhan’ın kardeşi için 16 yıl cezaevinde yattığını söylediği mektupta şunları yazdı:

“Kardeşim dışarıda dursun, cezaevinde dayanamaz dedim. 16 yıl ne arandım ne de biri beni sordu. Ceza değil mi? Bitti, çıktım lakin en büyük ihaneti sen yaptın. Beni konuttan çıkardın. Çoluğumu, çocuğumu kapının dışına koymuşsun.

Kahpelik üstüne kahpelik yapmışsın. Artık sıra bende. Aile içi şiddet ve öldürme vakit aşımı 30 yıl olduğunu savcılıktan öğrendim. Çabucak şikayet edeceğim. Lakin, evvel başkaları ile yüzleş. Sonra Havva’nın evrakı açılacak. Bunlar bittikten sonra Nejla ve sana sıra gelecek.

Ölümlerden vefat beğendireceğim. Artık, sen ve Nejla, ‘Bütün malım mülkün senin olsun bizi affet’ deseniz de o günler geçti. Sana bir fırsat daha veriyorum. Ya beni öldür ya da öldürt.

Bir hafta vaktin var. Kahpelik yaptığın adamlarla yüzleştikten sonra Havva’nın evrakı açılsın seni öldüreceğim. Bunu, erdemim ve namusum için herkese ibret olsun diye yapacağım.”

İKİNCİ DURUŞMA GÖRÜLDÜ

Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında tutuklu sanık Yusuf Turhan hazır bulundu.

Davaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları da müdahil oldu.

Önceki tabirlerini tekrar ettiğini belirten Yusuf Turhan, “Havva, 1990 yılında eşi ile tartışmış. Ağabeyim, annem ve ben Adana’ya gidip, Havva’yı Kayseri’ye getirdik. Ardından da ağabeyimin evine yerleştirdik. Bir daha da görmedim. Ağabeyime Havva’nın nerede olduğunu sordum. ‘Denize attım’ dedi. Sonra da bana; ‘Sen benim suç ortağımsın. Sana iftira atarım’ dedi. Ben öldürmedim. Benden intikam almak için M.K. böyle bir şey söylemiş.” dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ise şikayetçi olduklarını ve sanığın cezalandırılmasını talep ettiklerini söyledi.

İKİ BİLİNMEYEN ŞAHİTTEN “CESEDİN YERİNİ BİLİYORUZ” İDDİASI

Duruşmada mahkeme başkanı, kimliklerini açıklamak istemeyen iki saklı şahidin sözleri sonrası olay yerinde keşif yapmaya karar verdiklerini söyledi.

Gizli şahitlerin, Havva Turhan’ın cesedinin gömülü olduğu bölgeyi bildiklerini tez ettiği belirtildi.

Mahkeme heyeti verdiği orta kararla Yusuf Turhan’ın bu belge kapsamında da tutuklanmasına, kelam konusu bölgede keşif yapılmasına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.