Hakan Fidan: Bütün silahlar teslim edilmeli

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, dün gerçekleşen Şam ziyaretinde Suriye hükümeti ile SDG ortasındaki muahedeyi görüştüklerini belirterek, “Bölgede terör faaliyetlerine bulaşan bütün silahlı unsurların denklem dışına çıkması, bütün nüfusların normal bir hayata dönmesi elzem” tabirini kullandı.

Hakan Fidan: Bütün silahlar teslim edilmeli
Yayınlama: 14.03.2025
A+
A-

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahım Kalın dün Suriye’nin başkenti Şam’da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara tarafından kabul edildi. Görüşme yaklaşık 3 saat sürdü.

Görüşmeye ait TV100’de açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 8 Aralık’ta Suriye’de yeni bir dönem başladığını belirterek, “Şu anda sistem kendini yeniden ayağa kaldırmaya çalışıyor. Hem uluslar arası toplumun hem de komşular olarak bizlerin her türlü desteğine ihtiyacı var.” dedi.

Türkiye’nin komşularına karşı tarihi tarihi mesuliyeti olduğunu belirten Fidan, onlara her türlü takviyesi götürmek gerektiğini söz etti.

Görüşmeye ait bilgi veren Fidan, “Suriye’nin içinde bulunduğu şartları suistimal eden terör örgütleri vardı. O konuları görüşmek, mevcut gelişmeleri gözden geçirmek ve 2 ülke arasında gündeme gelmesi gereken diğer konular da var. Enerji ve yardım gibi… Bunların hepsini ele aldık. İyi ve verimli bir ziyaret oldu. Beraberinde Savunma Bakanımız ve MİT Başkanımız vardı. Bu konularda da detaylı görüşmeler yaptık.” diye konuştu.

Ürdün’de Türkiye’nin çerçevesini evvelden oluşturduğu DEAŞ’a karşı mücadele platformunun temelleri atıldığını belirten Fidan, Suriye’nin bunun değerli bir ayağı olduğunu söyledi. Şam’daki görüşmelerde bununla ilgili yeni düzeneğin teknik özellikleri ve birtakım parametrelere baktıklarını belirtti. Akabinde Şam idaresi ile YPG ortasında varılan muahedenin üzerinden geçtikleri aktaran Fidan, bölgesel güvenlik bahislerine da yakından ele aldıklarını belirtti.

PROVOKASYON UYARISI

Bölgede yaşanabilecek provokasyonlara karşı daha evvel ihtarda bulunduklarını belirten Fidan, “Bu tipten provokasyonlara karşı idari ve siyasi önlemler kıymetli. Bu provokasyon Nusayri kesitin provoke edilmesine yönelik bir proje olduğunu görüyoruz. Eski rejim ögelerinin bir tuzakla hükümet birliklerine saldırması muhakkak ölçüde askeri öldürmeleri ve ardından ortaya çıkan sivil ögelerin da iki taraftan karıştığı bir husus. Bilhassa Nusayri ve Sünni hassasiyetinin bulunduğu bir yerde yakın tarihinde birtakım acıları yaşamış bir toplumun yaraları bu kadar tazeyken provokasyona bu kadar açık bir yaranın olduğu ortada.” diye konuştu.

YENİ YÖNETİMİN AKLI SELİM YAKLAŞIMI

Suriye’de Ahmed Şara yönetiminin provokasyona karşı aklı selim bir yaklaşım sergilediğini belirten Fidan, bunun sonunda bazı çevrelerin provokasyonu kendilerinin örgütlediklerini ifade etti.

Hakan Fidan şunları söyledi:

“Yeni idare bu tipten rövanşist bir hale girmeyince, aklı selim, makul bir yaklaşım sergileyince bu sefer umduğunu bulamayan kimi çevreler provokasyonu kendileri örgütlediler. Bu provokasyonunun gerisinde Şara idaresinin bunların sorumlularının bulunacağı ve bu hücumların hiçbir biçimde kabul edilmeyeceğine ait yaklaşımı da epey değerliydi. Türkiye olarak da bizim baştan beri davetimiz bu. Anayasal çerçeve sonucunda bütün toplumsal bölümlerin birbirlerini kucaklaması gereken bir anlayıştan bahsediyoruz.

Bizim bölgemizde çeşitli mezhep kümeleri var. Sünniler olduğu kadar Aleviliğin, Şiiliğin farklı mezhep kümeleri da var. Irak’taki 12 İmam Şiiliğinin, Suriye’deki Nusayriliğin yahut Türkiye’deki klasik Bektaşi-Alevi geleneği. Bunlar birbirinden farklı özellikler ama günün sonunda diğer Sünni kesimden ayrıldıkları için buradan toptancı bir yaklaşımla bir mezhepçi ayrıma gidilmesi gündeme gelebiliyor. Bütün bunların üstüne çıkacak bir anlayış geliştirerek modern devletin toplumun bütün kesimlerini kucaklaması burada en öncelikli olan.”

Bakan Fidan, Türkiye’de kimi çevrelerin ucuz bir siyaset lisanı kullanarak birtakım gelişmelerin aynasını Türkiye’ye tutması ve başka bir yerdeki gerilimi Türkiye’de bir taban bulmaya yönelik bir operasyona dönüştürmesini “talihsiz bir yaklaşım” olarak niteledi.

SDG’NİN SURİYE HÜKÜMETİNE KATILMASI

Hakan Fidan, Türkiye’nin en baştan beri, yeni Suriye idaresinin YPG işgaline ve korsanlığına son verecek inisiyatifi ele alması gerektiğini savunduğunu belirterek “Her zaman için yeni yönetime telkinimiz Suriye Kürtlerinin haklarının verilmesi. Esad döneminde bu malesef sağlanmamıştı. Şimdi böyle bir tarihi fırsat var. Buna mukabil bölgede gayriresmi olan terör faaliyetlerine bulaşan bütün denklem dışına çıkması hayatın normale dönmesi, bütün nüfuzların normal bir hayata dönmesi elzem.” tabirlerini kullandı.

Fidan Türkiye’nin SDG ile Suriye idaresi ortasında imzalanan 8 unsurluk mutabakatla ilgili ise şunları tabir etti: “Bizim için hassas olan güvenliğe ilişkin konular var. Özellikle YPG ile ilgili olan konularda ileriye yönelik tezgahlar başta olmak üzere her şey gündemde olabilir. İyi niyetle imzalanmış olan bir anlaşma varsa gereği yapılsın. Fakat orada ileriye yönelik döşenmiş mayınlar olabilir. Türkiye olarak bunu yakından gözetliyoruz. İnşallah çok fazla kan dökülmeden sulh içinde normal hayata geçiş olur ve terör biter.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.