Google’ın en zor mülakat sorusu: Blender’dan nasıl kurtulursunuz?

Google’ın mülakatlarında adayları zorlayan pek çok soru var, lakin en baş karıştırıcı olanlardan biri elbet blender bulmacası. Sorunun yanıtı kolay üzere görünse de, bilim beşerlerine nazaran düşündüğünüzden çok daha karmaşık.

Kişilerden, kendilerinin bir madeni para büyüklüğüne küçültüldüklerini ve uzun bir blender’a bırakıldıklarını hayal etmeleri isteniyor.

Soru şu: Blender 60 saniye içinde açılmadan evvel kaçmak için ne yapmalısınız?

Basit üzere görünse de, bu tuhaf sorunun tahlili kimi önemli bilimsel gizemleri çözmeyi gerektiriyor.

İlk akla gelen tahlil, blender’ın dışına sıçramak. Fakat biyomekanik uzmanları, bu teorinin düşündüğümüz kadar geçerli olmayabileceğini söylüyor.

Lincoln Üniversitesi’nden Profesör Gregory Sutton’a göre, bir canlının sıçrama yeteneği kaslarının ürettiği güçle direkt bağlantılı. Küçülen bir insanın kaslarının tartısına oranla daha güçlü olacağı gerçek olsa da, işin bir de vakit faktörü var.

Minyatür bir insanın bacakları, sıçrama hareketini tamamlamak için çok az bir müddete sahip olur. Kaslar ne kadar süratli kasılırsa, ürettiği güç o kadar azalır. Bu yüzden, blender’ın kenarına ulaşmak için gereken yüksekliğe çıkmak imkansız hale gelir.

BLENDERDAN ÇIKIŞ YOLU NE?

Mülakat sorusuna verilen en yeterli cevap, böceklerden ilham almak olabilir. Böceklerin sıçrama düzeneği, kaslarının gücüyle direkt ilgili değildir. Bunun yerine, bedenlerindeki özel yay gibisi yapılar sayesinde enerjiyi biriktirerek çok daha yüksek sıçrayabilirler.

Çekirgeler, bacaklarındaki tendonları bir yay üzere gererek kas gücünü biriktirir ve apansız özgür bırakırlar.

Tuzak çeneli karıncalar, çenelerini mekanik bir yay üzere kullanarak kendilerini havaya fırlatabilirler.

Galago çalı yavrusu, beden kütlesinin yüzde 30-40’ını bacak kaslarına ayırarak, beden uzunluğunun 12 katı kadar yükseğe zıplayabilir.

Blender’dan kurtulmanın en âlâ yolu da tıpkı prensibi kullanmak olacaktır. Bir yaylı düzenek yahut esnek bir materyal kullanarak kendinizi fırlatmalısınız.

Bunun için bir lastik bant yahut esnek bir obje kullanabilirseniz, enerjiyi yavaşça biriktirerek bir anda özgür bırakabilirsiniz. Bu teknik, kaslarınızın üretebileceği gücün çok daha fazlasını açığa çıkarmanıza yardımcı olur.

Vrije Universiteit Amsterdam’dan Dr. Maarten Bobbert, bir yay sistemi kullanmanın insan kaslarının doğal sonlarını aşarak, bir madeni para büyüklüğündeki bir insanın blender’ın dışına fırlamasını sağlayabileceğini belirtiyor.

Profesör Jim Usherwood ise bu prensibi, yay ve ok alakasıyla açıklıyor:

“Bir şeyi hızlı hareket ettirmek istiyorsanız, ona çok fazla enerji vermeniz gerekir. Ancak küçüldüğünüzde kaslarınızın hareket süresi azalır ve yeterli enerji aktaramazsınız. Eğer kendinizi fırlatmak istiyorsanız, bir yayı gerip bekleyerek enerjiyi toplamanız ve bir anda serbest bırakmanız gerekir.”

GERÇEKTEN ÇÖZÜLEBİLİR Mİ?

Eğer bir gün bir Google mülakatında bu soruyla karşılaşırsanız, yanıt verirken şunları unutmayın:

Zıplamak birinci akla gelen tahlil olsa da fizikî hudutlar nedeniyle kâfi değil.
Küçüldüğünüzde kas gücünüz artar, lakin hareket müddetiniz azalır ve bu da tesirli bir sıçrama yapmanızı zorlaştırır.
Böceklerin sıçrama düzeneğini taklit ederek, bir yay ya da elastik bant kullanıp güç biriktirerek kendinizi fırlatabilirsiniz.

Sonuç olarak, Google’ın blender bilmecesini çözmek için gerçek karşılık, böceklerden ilham alan bir yay düzeneği kullanarak blender’ın dışına kendinizi fırlatmaktır.

Eğer bir gün hakikaten küçülüp bir blender’a düşecek olursanız, umarım yanınızda küçük bir lastik bant olur!