Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, iki günlük resmi ziyaret kapsamında dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Beştepe’de ağırlandı.
İki buçuk saat süren görüşmede, İsrail’in Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamlar, kalıcı ateşkes ve barış için atılması gereken adımlar ele alındı.
Abbas, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gurur konuğu olarak milletvekillerine sesleniyor.
Meclis’te ilk sözü TBMM başkanı Numan Kurtulmuş aldı. Kurtulmuş, açılış konuşmasında şunları söyledi:
Tarihi bir oturuma mesken sahipliği ediyoruz.
Gazze’de başlayan insanlık dışı katliamların başladığı andan itibaren Filistin halkın karşı ortak bir duruşu sergilemiş dünyadaki seçkin ülkelerden biriyiz.
Türkiye, bütün memleketler arası platformlarda İsrail’in saldırganlığı durdurmak için elinden gelen çabayı göstermiştir.
Netanyahu’nun insanlık hatalarına karşı kayıtsız kalmamıştır.
Saldırılar tekraren da lanetlenmiştir. Bundan ötürü Meclisimize teşekkür ediyorum.
Her türlü zulme maruz kalan, hayattan koparılan, şehit edilen fakat uğraştan vazgeçmeyen bütün büyük mücahitleri hürmetle anıyorum.
Çoğu bayan ve çocuklar olan günahsız insanların hayattan koparılışına karşı dünyayı sorumluluk almaya davet ediyoruz.
İsmail Haniye şahsında bütün Gazze şehitlerini rahmetle, şükranla yad ediyoruz.
Haniye seçilmiş birinci Filistin başbakanı oldu.
Haniye’nin “Benim evlatlarımın ve torunlarımın kanı Filistinli çocuk ve kadınların kanlarından daha değerli değildir” sözü tarihe kazınmıştır.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Sizlere, mübarek Filistin’den Kudüs’ten geliyorum. Büyük acıyı yaşayan halkımın iletisiyle geliyorum.
Halkım, milletlerarası adaletten mahrum olarak vatanına ve haklarına sarılarak işgalci İsrail’in cürümlerine karşı büyük çaba yürütmektedir.
İsrail’in atak, cinayet ve soykırımı nedeniyle şehit olanları anarak konuşmama başlamak istiyorum.
Bunların sonuncusu da önder İsmail Haniye’ye karşı işlenen kabahat olmuştur.
Soykırıma karşı milletimin yanında yer almaktasınız.
Her gün işgal devletinin Gazze’deki kabahatlerine, bilhassa birkaç gün evvel yüzden fazla şehit verilen El Tabin okulu saldırısı dahil, milletlerarası toplum nasıl sessiz kalıyor?
Erdoğan öncülüğünde Türkiye’nin mert ve unsurlu tavrından ötürü kutluyoruz.
İsrail’in iğrenç cürümlerini kınayan Türkiye’nin tüm siyasi partilerini kutluyorum.
Asil duruşu ile Filistin halkını destekeyen kardeş Türk halkını kutluyorum.
Türkiye, İsrail ile ticareti Filistin halkına takviye için durdurdu.
“HALKIMIZ İŞGALCİLERİ DEF EDECEKTİR”
İsrail’in yürüttüğü soykırımın asıl hedefi, vatan topraklarından Filistinlileri söküp atmak içindir.
1948’teki tehcir trajedesini tekrar yaşatmak istiyorlar.
Ama bu asla gerçekleşmeyeek.
Zira halkımız topraklarına bağlıdır, ne kıymetine olursa olsun işgalcileri, gaspçıları def edecektir.
Gazze, Filistin devletinin ayrılmaz asli bir kesimidir. Gazze’de başka devlet kurulamaz. Gazze’siz Filistin devleti olmaz.
“GAZZE’Yİ TEKRAR İNŞA EDECEĞİZ”
Halkımız teslim olmayacak.
Gazze’yi tekrar imar edeceğiz, yüzde 70’ten fazlası yıkılsa da.
Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini inşa etmek için yapacağız.
Ne kıymetine olursa olsun.
Katiller, işledikleri kabahatlerden kurtulamayacak. Vakit aşımıyla düşmez. Hesaba çekilecektir.
Kudüs ve Mescid-i Aksa birinci kıblemizdir.
Filistin toprağının bir taşını gözden çıkaran ne sizden ne bizdendir.
Kutsal yerlerin tarihi yapısını değitirmek için ne yaparlarsa yapsınlar bu hakaretler sonuç vermeyecektir. En son ki gün evvel Mescid-i Aksa’ya baskın oldu.
Oranın mescitleri bizim mescitlerimiz, kiliseleri bizim kiliselerimizdir.
Doğu Küdüs Batı Şeria ve Gazze, tek bir topraktır. Ya bize hakkımızı verirseniz bu şiddet sarmalı devam edecektir. Barış ve güvenliğe yol Filistin’de başlar Filistin’de biter.
“İNSANLAR IRKÇILIĞA KARŞI DİK DURUŞ GÖSTERİYOR”
İsrail barbarlığına karşı çabamız tüm dünyada adaletsizliğe karşı duran insanları harekete geçirmiştir.
İnsanlar soykırımı ve ırkçı kabahatleri kınamaktadır. Amerika’daki Musevilerin yüzde 40’ı İsrail’i hatalı görmektedir. İnsanlık ırkçı düşmanlığa karşı dik duruş gösteriyor.
İsrail’in işkencilerine karşı milletlerarası kuruluşlar sessiz kalamaz. Herkes, bizimle hareket ederek tepki göstermelidir.
10 bin kadar bayan ve erkek tutsak İsrail hapishanelerinde tutulmaktadır.
Bizler ulusal uzlaşıyı gerçekleştirmedikçe rahat etmemiz mümkün değildir. Size bakıyorum, bir parlemanto başbakanı ve dört siyasi partiden yardımcısı var. Ben de birebir şeyi istiyorum.
Türkiye’ye insani yardımlarından ötürü teşekkür ediyorum.
Türkiye hastanelerinde yaralıları kabul etti, sokaklarında dayanışma şovlarında bulundu.
“AMERİKA BİR FELAKETTİR”
İsrail hükümetinin palavralarına aklı başında kimse inanmaz. Gazze’deki halkımızın açlığı, İsrail’i palavralarını boşa çıkarıyor.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) kararı, İsrail’i hatalı bulmuştur ve İsrail’i mahkum etmiştir.
Türkiye de Güney Afrika’ya katılarak, UAD’a giderek tavsiye kararlarının çıkmasına yardımcı olmuştur.
Gazze’nin altaypısının üçte ikisinden fazlası yıkıldı. Filistin halkı evsiz, yurtsuz bırakıldı. Buna karşın Amerika Birleşik Devletleri tam üç sefer veto hakkını kullanmıştır.
Tüm dünyanın İsrail akınlarına dur dediği bir vakitte ABD, Birleşmiş Milletler Konseyi’nde veto hakkını kullandı.
Maalesef Amerika bir felakettir. Ve Amerika felaketi devam ediyor.
“GAZZE’YE GİTME KARARI ALDIM”
Askeri değil siyasi yollar barışı getirebilir. İsrail’n kısmi tahlillere yönelmesi yanlışsız değildir. Gazze bütün toprakarıyla bizimdir, Batı Şeria ve Doğu Kudüs üzere. Topraklarımızı bir karış dahi olsa parçalayan hiçbir tahlile eyvallah demiyoruz.
Önümüzde bir tahlil kalmadı. Ben Filistin liderliğindeki bütün kardeşlerime birlikte Gazze’ye gitme kararı aldım.
Sınır tanımayan düşmanlığa karşı birlikteyiz. Bizim hayatımız Gazze’deki bir çocuğun hayatından daha pahalı değildir. Ya zafer ya şehadet.
Filistin Devleti’nin tanınması için çalışmaya devam edeceğiz. BM nezdinde tanınmak istiyoruz.
İşgal bitinceye kadar yolumuza devam edeceğiz.
Avrupa ülkeleri artık Filistin’i tanıyor.
Amerika’yı, Filistin Devleti’ni tanımaya mecbur bırakana kadar çalışmaya devam edeceğiz.
Bağımsızlık ve özgürlüğü er ya da geç kazancağız. İşgal sona erecektir. Filistin özgür ve ebedi kalacaktır. Daima birlikte hürriyete, devlete ve Kuıdüs’e gerçek. Yaşasın Filistin Türkiye kardeşliği.
