Küçükçekmece’de dün İstanbul’da kentsel dönüşümün ne kadar gerekli ve acil olduğunu gösteren bir facia yaşandı. 36 yıllık 4 katlı bina herhangi bir deprem olmadan 3 saniyede yerle bir oldu. Türkmenistan uyruklu bir kişi hayatını kaybederken enkazdan 8 kişi yaralı kurtarıldı.
İstanbul dün güne çöken bina haberiyle uyandı. Küçükçekmece’ye bağlı Kartaltepe Mahallesi’nde Belediye Caddesi ile Geçit Sokağı’nın kesişim noktasında bulunan 4 katlı bina, saat 08.40’ta hiçbir müdahale olmadan park halindeki araçların üzerine çöktü. Yaşanan facia, deprem gerçeği ile birlikte kentsel dönüşümün önemini bir kez daha ortaya koydu. Binanın büyük bir gürültüyle yıkılmasından sonra bölgeye itfaiye, sağlık, polis ve AFAD ekipleri sevk edildi. Olay yerinde 15 ambulans ve 5 UMKE timi görev yaptı. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, binanın bulunduğu sokak kapatıldı. Enkaz altında kalanların kurtarılması için ekipler arama kurtarma çalışması başlattı.
Bina çöktükten sonra 1 kişi kendi imkanlarıyla enkazdan çıktı. Mikail Atlı, Shakoura Dazz, Kemal Parahadov, Aygozel Charyewal, Charyyev Charyyev, Atacan Baltaev, Korkut Yılmaz Ayaz ve Seyitgül Babajanowa enkazdan yaralı kurtarıldı. Türkmenistan uyruklu Dovletyar Charyyev ise tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Yaralılardan 2’sinin durumu ciddiyetini koruyor. Enkaz altındaki son kişiyi de çıkaran ekipler, ardından hassas dinlemeye geçip enkazda hayat belirtisi bulunup bulunmadığını kontrol etti. Arama kurtarma çalışmaları saat 12.00’da tamamlandı.
Yeni Şafak’ın ulaştığı bilgilere göre, yıkılan bina 1988 yılında zemin artı 2 kat olarak inşa edilmiş. Daha sonra kaçak 2 kat daha eklenince bina 4 kata dönüşmüş. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de 36 yıl önce inşa edilen binaya daha sonra kaçak 1,5 kat çıkıldığını açıkladı. Bakan Özhaseki, yaptığı açıklamada “Yerinde yapılan ilk incelemelerde binanın, mimarlık ve mühendislik standartlarına uyum sağlanmadan inşa edildiği, yapımında deniz kumu kullanıldığı ve daha sonraki süreçlerde binanın statiğini bozacak müdahalelerin yapıldığı anlaşılmıştır” ifadelerini kullandı.
Olayla ilgili Küçükçekmece Başsavcılığı soruşturma başlattı. 1 başsavcı vekili ile 2 savcı görevlendirildi. Arama kurtarma çalışmalarının ardından 3 kişilik bilirkişi ekibi, kusur tespiti için incelemelere başladı. Bina sahibi Hacı Murat Gençtürk ile binanın altındaki dönercinin sahibi Özge Aktürk Dinçer, “taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olmak” suçlamasıyla gözaltına alındı.
Binanın yıkılma anı o esnada yoldan geçen bir belediye otobüsünün araç içi kamerası sayesinde saniye saniye görüntülendi. Şoför durdu, ancak yola yatan binanın çatısı otobüsün önüne kadar savruldu. Görüntülerde otobüsün geçtiği esnada binanın çöktüğü ve çöken binanın bir kısmının otobüsün üzerine devrildiği görülüyor. Binanın altında kalmaktan saliselerle kurtulan minibüsün şoförü Hüseyin Sargan da şans eseri hayatta olduklarını söyledi: “Kamera görüntülerini izledikten sonra daha iyi anladım. Saniye bile değil bizim kurtuluşumuz. Allah korumuş.”
Arama kurtarma çalışmalarında enkazda hassas cihazlarla dinleme yapıldı. Ekipler dinleme yaparken vatandaşlar ses çıkarmamak için yere çöktü. Hassas burunlu köpekler de enkazda arama yaptı. Binadan çıkarılan yaralılar, ilk müdahalenin ardından hastaneye sevk edildi.
Enkazdan kurtulan Korkut Yılmaz Ayaz’ın terrier cinsi köpeği ‘Cookie’ de enkaz kaldırma çalışmaları sırasında sağ olarak çıkarıldı. Binanın çökmesinden 12 saat sonra sağ çıkarılan köpeğe önce mama verildi, sonra kontrol için veterinere götürüldü.
Binanın çöktüğü cadde çok işlek. Olayın hem Pazar günü hem de erken saatte gerçekleşmesi, felaketin büyümesini önledi. Çöken binanın çevresindeki iş yerleri, otomobil ve İETT otobüsü hasar gördü. Yıkılan bina çevresindeki 3 bina tedbir amacıyla boşaltıldı. Çevredeki 5 binada daha inceleme için boşaltma kararı alındı. Binalardan biri gece saatlerinde kontrollü yıkıldı.
Çöken binanın eski fotoğrafları ortaya çıktı. 2011’de dışı beyaz ve kırmızı boyalı olduğu görülen binanın 2014 yılına ait fotoğraflarında ise dış cephe yalıtımı yapıldığı dikkat çekti. Binanın, dış cephesi yenilenerek, sağlammış gibi bir görüntüye kavuşturulduğu belirtiliyor.
Enkazdan çıkan yaralılar yaşadıklarını anlattı.
Korkut Yılmaz Ayaz: Hafif bir sarsıntı duyduk. Sonra çöktü. Ben yatakla dolabın arkasına atmıştım kendimi, sonra geri geri çıktım. Ellerim ve bacaklarımda yaralar var. Komşular kıyafet verdiler giydim. Ara kattaydım. Yatakla dolabın arasına girmenin önemini gördüm.
Mikail Atlı: Deprem gibi oldu. Sabah önce bir sallandı. Uyandım, ne oldu diye pencereden dışarı bakayım derken, daha çok sallandı, düştü bina. Evimiz başımıza yıkıldı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya enkazda incelemelerde bulundu. İçişleri olarak Mülkiye Başmüfettişi görevlendirdiklerini, idari kusur, kabahat ne varsa tabloyu olduğu gibi ortaya çıkaracaklarını kaydeden Yerlikaya, kentsel dönüşüm çağrısı yaptı: “Kentsel dönüşüm diyoruz. Depremlere karşı dayanımı olmayan enkazda gördüğümüz gibi bir tablo görmek istemiyoruz. Tedbir almak istiyoruz, birlikte yapmak istiyoruz bunu. El birliğiyle, devlet-millet el ele yapmak istiyoruz. 6 Şubat’ta canımızın yandığı gibi bir daha canımızın yanmasını istemiyoruz.”
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verilerine göre 7,5 milyon konut ve iş yerinin bulunduğu İstanbul’da 1,5 milyon riskli yapı var. Bunların 650 bininin acilen kentsel dönüşüme girmesi gerek.
Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Yüksek İnşaat Mühendisi Dr. Mustafa Bozyiğit, İstanbul’daki 650 bin riskli binanın en az yüzde 30-40’ının acil yıkılması gerektiğini söyledi. Bozyiğit, en az 200 bin binanın her an çökme riskiyle karşı karşıya olduğunu kaydetti. Bağcılar, Esenler, Güngören gibi eski yerleşim yerlerinde kentsel dönüşümden önce yapılan yapı stoklarının yoğun risk taşıdığını belirten Bozyiğit, rakamların tam tespitinin de yapılmadığını anlattı. Vatandaşların kentsel dönüşüm konusunda isteksiz olduğunu belirten Bozyiğit, “Kanuna göre yüzde 50’nin üstündeki risk halinde evin dönüşüme girmesi gerek. Yine de insanlar bu konuda soğukkanlılar, bilinçli hareket etmiyorlar. Şimdi herkes Küçükçekmece’deki binanın deniz kumuyla yapıldığını söylüyor. Eskiden başka kum mu vardı? Bu çok basit bir yorum” diye konuştu.
Bozyiğit şöyle konuştu: “Olay mühendislik olarak değerlendirildiğinde yapı, deprem öncesi kurallara göre eksik planlanması ve projelendirilmesi nedeniyle gerekli koşulların altında kalıyor. Ayrıca yapısal hasarlar var. Bu hasarlar mutlaka ikaz vermiştir. Çatlayan kısımlar olmuştur. Bina yoruluyor, bu işaretler, ikazlar da binada yaşayanlar tarafından dikkate alınmadığı zaman, bina bir gün kendi ağırlığını taşıyamayacak hale geliyor. Bir katın aşağı yukarı 100-150 ton olduğunu düşünün. 300-400 tonu taşıyacak bir kuvveti de kalmıyor binanın. Dolayısıyla tüm bu nedenlerin sonucunda bina çöküyor.”
Kentsel dönüşüm seferberliğinin başladığı 2012’den bu yana 850 bin 746 bağımsız bölüm dönüştürüldü. 193 bin 583 bağımsız bölümün ise dönüşüm süreci devam ediyor. Yeni Şafak’ın ulaştığı verilere göre İstanbul’un inşaat stokuna son 11 yılda 127,9 milyar lirayı aşan yatırım yapıldı. Sahadaki kentsel dönüşüm çalışmalarının yüzde 65’ini (126 bin 578 adet) bakanlık yürütüyor. Özel sektör eliyle yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının genel toplam içindeki oranı yüzde 34 (67 bin 5 adet). İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ise kentsel dönüşüm çalışmalarının yüzde 1’ini (2 bin 15 bağımsız bölüm) üstlenmiş durumda.
Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Alan, çöken binayla ilgili değerlendirmelerde bulundu. 1988 yapımı binanın 1998, 2007 ve 2018 deprem yönetmeliklerine tabi olmadığını belirten Prof. Alan, şunları söyledi: “3 tane deprem yönetmeliği geçmiş üzerinden. 2000 yılı öncesi yapıları tek tek kontrol etmemiz gerekiyor. Deprem bile gerekmeden yıkılabilen binalarımız var. İstanbul’da hemen hemen her sene 2-3 tane böyle olay yaşamaktayız. İstanbulumuzda 2-3 bin binanın böyle olduğunu tahmin etmekteyiz. Bunlar saatli bomba gibi ne zaman patlayacağı belli olmayan binalar.”