Cumhurbaşkanı Erdoğan: Siyasi bedel ödemeyi dahi göze aldık

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen İdareciler Programı’nda açıklamalarda bulundu.

ÖZGÜR ÖZEL’E SURİYELİ MÜLTECİLER ÜZERİNDEN YÜKLENDİ

Konuşmasının bir bölümünde “Esad gitti, sığınmacılar da gitsin” ifadesi üzerinden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yüklenen Erdoğan, “Milletimiz asil karakterine uygun şekilde büyük bir alicenaplık göstererek ensar şuuruyla Suriyeli muhacirlere destek oldu. İnsanlık tarihine altın harflerle geçen bir dayanışma seferberliğine hep beraber imza attık. Hatta bu uğurda şahsım olarak siyasi bedel ödemeyi dahi göze aldık.” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından ilgili bölüm şu şekilde:

“SURİYE’DE YAŞANANLAR BİZİ HER AÇIDAN İLGİLENDİRİYOR”

“Bölgemizde çok değerli sorunların yaşandığı günlerden geçiyoruz. Suriye’de yaşananlar bizi her açıdan ilgilendiriyor. 61 yıllık Baas diktatörlülüğünün çökmesi ile artık yeni bir döneme girilmiştir. Gün yaret eden ekiplerimiz sahadaki tablonun tahmin edilenden çok daha kötü olduğunu ifade ediyor. Suriye’nin kendini toplaması içgeçmiyor ki Baas rejiminin barbarlığına dair bir kanıt bulunmasın. Suriye’yi ziin belli bir zamana ihtiyaç olduğu açıktır. Uluslararası toplumun daha fazla katkı sağlaması gerekmektedir.

“TAM BİR KARA CEHALET ÖRNEĞİDİR”

Suriye’nin kendini toparlayabilmesi için Arap ve İslam aleminin dayanakları yanında aşikâr bir vakte muhtaçlık olduğu da açıktır. Milletlerarası toplumun bu sürece daha fazla katkı sağlaması mühimdir. Türkiye olarak biz de tüm planlarımızı bu gerçekler etrafında yapıyoruz. Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’nın ‘Esad gitti, sığınmacılar da gitsin sözü vicdansızlıktan öte bir kara cehalet örneğidir.’ Biraz dış siyaset, biraz iktisat, biraz savaş tarihi okuyan bir kişi açık söylüyorum, bu türlü bir cümle kurmaktan utanır, hicap duyar.

“BU UĞURDA ŞAHSIM OLARAK SİYASİ BEDEL ÖDEMEYİ DAHİ GÖZE ALDIK”

Burada şu konunun altını çizerek söz etmek durumundayım. Savaşın ve zulmün pençesinden kaçan Suriyeli mazlumlara hamdolsun 13 yıl boyunca kol kanat gerdik, şefkat ve merhametle kucak açtık. Ana Muhalefet onları geldikleri yere kovmanın daima uğraşı içerisinde oldu. Biz ise ensarız dedik, onlar muhacirdir dedik. Hasebiyle bizim medeniyetimizde ensar olarak muhacirleri kovmak asla gerekmez dedik. Milletimiz asil karakterine uygun formda büyük bir alicenaplık göstererek ensar şuuruyla Suriyeli muhacirlere takviye oldu. İnsanlık tarihine altın harflerle geçen bir dayanışma seferberliğine daima bir arada imza attık. Hatta bu uğurda şahsım olarak siyasi bedel ödemeyi dahi göze aldık. 14-28 Mayıs seçimleri devrinde karşımızdaki adayın ırkçı siyasetini hepimiz çok uygun hatırlıyoruz. Tüm bunlara karşın bize canlarını, namuslarını ve onurlarını emanet eden mazlumlara sırtımızı dönmedik. Kimsesizlerin kimsesi olan bu necip millete Boraltan köprüsü faciası utancını bir kere daha yaşatmayacağız dedik ve hamdolsun yaşatmadık. Suriyeli kardeşlerimize 13 yıl boyunca nasıl samimi konut sahipliği yaptıysak bundan sonraki süreçte de tıpkı hassasiyetle hareket edeceğiz.”