Cumhurbaşkanı Erdoğan: Oyun platformları gençlerimizi zehirliyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eğitim Öğretim Yılı Açılışı, Eğitim Teknolojileri AR-GE ve Kalite Zirvesi’ne katıldı. Erdoğan burada gerçekleştirdiği konuşmada toplumsal medya ve oyun platformlarına ait kıymetli iletiler verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sosyal medyanın, bir takım oyun platformlarının gençlerimizi nasıl zehirlediğine sık sık şahit oluyoruz.” dedi.

“Oyun platformları şiddeti teşvik etme yanında, aile yapımızı bozan sapkın akımların özendirilmesine de aracılık ediyor.” tabirlerini kullanan Erdoğan, “Türkiye’ni ekonomik, sosyal ve güvenlik noktasında zafiyete uğratmaya çalışan ırkçılık tuzağının merkez üssü sanal alemdir.” biçiminde konuştu.

MESLEKİ EĞİTİMDE YENİ ADIM

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında mesleksel eğitime ait atılacak yeni adımlara da değindi. Erdoğan, “Ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi için mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alıyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“İdealleriyle yoğrulmuş, azimle çalışan her bir öğretmenimizin milletimize yaptığı hizmetleri kelimelerle anlatmak kifayetsiz kalır. Rabbim tüm öğretmenlerin yollarını açık etsin.

“BİN YILDIR UĞRAŞ EDEN BİR MİLLETİZ”

Bizler üzerinde yaşadığımız toprakları vatan yapmak ve ebedi vatanımız olarak korumak için yaklaşık bin yıldır mücadele eden bir milletiz. Bu uğurda nice evladımızı toprağa verdik. Çanakkale’den İstiklal Harbimize, bölücü terörle mücadeleden 15 Temmuz başarısız darbe teşebbüsüne kadar istiklalimize yönelik tüm saldırıları püskürttük.

“ÖĞRETMENLERİMİZ CANLARINI ORTAYA KOYDU”

Türkiye’yi yüceltme mücadelemizde canlarını ortaya koyan kesimlerden biri de öğretmenlerimizdi. Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın gibi genç yaşta terör örgütlerinin hain saldırılarıyla bizden koparılan eğitim neferlerimizi rahmetle yadediyorum. 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden öğretmen ve öğrencilerimizi unutmayacağımızı bir kez daha ifade ediyorum.

“TARİHİ NİTELİKTE ADIMLAR ATTIK”

Türkiye Yüzyılı hedefimiz sadece bir ufuk değil, bu aziz vatan için taahhüttür. Eğitime yaptığımız her yatırımla, her projeyle Türkiye Yüzyılı hedefimize biraz daha yaklaşıyoruz. Son 22 yılda ülkemizin eksiklerini gidermek noktasında tarihi nitelikte adımlar attık.

“FIRSAT EŞİTLİĞİNİ GÜÇLENDİRDİK”

2002’de 540 bin olan öğretmen sayımız 1,2 milyona yükseldi. Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirdik. Adaletsizliğe yol açan katsayı ve başörtüsü yasağına son verdik.

Bugün 21 bin 580 okulumuzun altyapısını tamamlamış bulunuyoruz. 4 bin 800 okulumuzda daha bu altyapıyı geliştirerek okullarımıza yüksek süratte internet sağlayacağız. Dijital eşitliği temin ismine şu ana kadar 28 bin okulumuza kablolu internet sağladık. Öğrencilerimizin güçlü bir öğrenme ortamında ders görmeleri için 626 bin 500 dersliğimizde etkileşimli tahta kurduk.

MESLEKİ EĞİTİMDE YENİ ADIM

Ülkemizin gereksinim duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi için mesleksel ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alıyoruz.

“OYUN PLATFORMLARI GENÇLERİMİZİ ZEHİRLİYOR”

Sosyal medyanın, bir ekip oyun platformlarının gençlerimizi nasıl zehirlediğine sık sık şahit oluyoruz. Oyun platformları şiddeti teşvik etme yanında, aile yapımızı bozan sapkın akımların özendirilmesine de aracılık ediyor. Yalnızca şiddet, yalnızca sapkın akımlar değil, birebir vakitte ırkçılık da körükleniyor. İnsanlarımızı birlikte yaşadığı başka fertlere karşı düşmanlaştıran ırkçı faşizm, buralardan besleniyor.

Türkiye’ni ekonomik, toplumsal ve güvenlik noktasında zafiyete uğratmaya çalışan ırkçılık tuzağının merkez üssü sanal alemdir. Dijital dünyanın kontrolsüz yapısı, pek çok tehdidi beraberinde getirmektedir. Artan risklere bağlı olarak tenkitler de ağırlaşıyor.

Dünyanın pek çok ülkesinde çeşitli önlem ve kısıtlamaların devreye alındığını görüyoruz. Bilhassa batılı devletlerin kendi vatandaşlarını korumak hedefiyle aldığı çok sert tedbirlerde kimse özgürlüklerde bahsetmiyor.

“ULUSLARARASI ŞİRKETLERİN AVUKATLIĞINI YAPIYORLAR”

Ülkemizdeki birtakım çevreler çocuklarımızın hakkını ve hukukunu savunmak yerine memleketler arası şirketlerin çıkarlarının avukatlığını yapıyor. Özgürlük maskesiyle şiddetin, ahlaksızlığın, ırkçılığın, nefret kabahatlerinin hatta istismarın legalleştirilmesi asla kabul edilemez.

Çocuklarımızın ruh ve vücut sıhhati her türlü hesabın üzerindedir. Çocuklarımızı muhafaza noktasında hepimiz tek yürek, tek bilek olmalıyız. Dünyada yaşanan değişime direnmek elbette mümkün değil. Ancak değişimi yönetmek bizim elimizdedir. Yalnızca iktidarın değil, üniversitelerin, okulların en kıymetlisi de anne ve babaların bu türlü bir mesuliyeti bulunuyor.

Teknoloji bize yararlı olduğu ölçüde kıymetlidir. İstikrar bozulur, teknoloji beşere hükmetmeye başlarsa işler çığrından çıkar. Bilgisayar yüzünden, cep telefonu yüzünden huzursuz olan çocuklarımız var. Tıpkı yuvayı paylaşığı kardeşleriyle bağlantı kurmakta zorlanan evlatlarımız, eğitimi aksayan gençlerimiz var.

Gereken tüm yasal düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Teknolojiyi üreten, geliştiren ve şuurlu kullanan ancak onun esiri olmayan kuşağa biz TEKNOFEST jenerasyonu diyoruz.”