Başkentin Güdül ilçesindeki kırsal Yeşilöz Mahallesinde, 1960 yılında tabiatta bulunan menengiç ağaçlarına devlet tarafından aşılama yapıldı. Ağaçlara yapılan aşılama yoluyla elde edilen Antep fıstığı, bölge halkına gelir kapısı oldu. Aşılama yapmayı öğrenen şahısların vakitle kırsal mahalleden göç etmesiyle menengiç ağaçlarının aşılanmadığını belirten Yeşilöz sakinleri, geçmişte devlet tarafından yapılan yardımın tekrar yapılmasını istiyor. Antep fıstığı üreticiliği eğitimi ve aşılama dayanağı verilmesi halinde Yeşilöz’de 20 ton Antep fıstığı yetişeceğini söyleyen köylüler, üretim kapasitesinin artırılması için civardaki binlerce menengiç ağacının aşılanması konusunda destek bekliyor.
”DOĞADA KENDİ KENDİNE YETİŞİYOR”
Fıstık üretiminin yüksek olduğunu dile getiren kırsal mahalle sakinlerinden Kaan Odabaşı, mahallede binlerce aşılanmamış ağaç olduğunu dile getirdi. Odabaşı, “Bunların aşılanırsa hem Türkiye piyasasında hem bölgemizin piyasasında gerçekten biz de söz sahibi olmak istiyoruz. İç Anadolu’da bölgesinde de buradan öteki bir yerde Antep fıstığı yetiştiğini, hiç duymadık görmedik. Antep fıstığı burada oluyor. Biz de Güdül fıstığı, Yeşilöz fıstığı diyoruz. Bunu inşallah yaşatmayı istiyoruz. Buradaki fıstık da kendi ağzı hoş işleri açık, kendine mahsus bir fıstık oldu. Burada tabiatta kendi kendine yetişiyor. Evet kendi kendine yetişiyor. Bu türlü 30 bin, 100 bin, 200 bin abartmıyorum bu türlü ağaçlar var. Bunların aşılanması gerekiyor. Buradaki insanlarımız, yaşlarımızdan bilenler var. Onların da gücü yetmiyor artık. Bunların aşılanması gerekiyor. Aşı dersleri olmalı yani gençlerimiz öğrenmeli aşı yapılsın istiyoruz. Fıstık bozmayı öğrenmek istiyoruz işin özü. Dayanak istiyoruz yetkililerden. Bizim bölgemizin toprakları çok hoş topraklar var. Tıpkı Adana iklimini benzetiyoruz. Nar yetişiyor, incir yetişiyor, fıstık yetişiyor, hünnap yetişiyor. Yani nitekim Türkiye’de olan bütün ürünlerin burada yetiştiğine biz şahit oluyoruz” dedi.
Bir diğer mahalle sakini Said Gürsoy ise, “Bizim buralarda yapılacak çok iş var fakat yapacak insan yok. Çevreye bakıyoruz üretilecek bazı şeyler var ama üreten kimse yok. Bize devletin desteği lazım biz bu işi beceremiyoruz. 1960’lı yıllarda devlet tarafından bir çalışma yapılmış. Mesela merhum babam bizim yerlerde bulunan menengiç ağaçlarını aşılatmış. Doğu’da Antep fıstığına altın diyorlar bizim burada da sahiden altın. Her sene olmuyor fakat olduğu vakit da hoş oluyor. Burada 10 ton, 20 ton fıstık çıkabilir. Ancak bizde yapılmamış kesilmemiş ağaçlar var. Yabani menengiç ağaçları şayet kesilip aşılanma yerine getirebilirse devlet tarafından olması lazım. Mesela hazine toprağında bol ölçüde ağaç var. Bunlar bir sefer bir sene kesilse bir sene sonra bundan aşılanabilir” diye konuştu.
