AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten Suriye Açıklaması: Saldırıların Arkasında Kimler Var Biliyoruz!

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Suriye’de devrik Beşar Esad rejiminin kalesi olarak nitelendirilen sahil Lazkiye ve Tartus kentlerinde yaşanan çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Çelik’in açıklamalarından satırbaşları şu halde:

“SURİYE’NİN UYDU DEVLETİ HALİNE GETİRME FAALİYETLERİNİ REDDEDİYORUZ”

“Suriye’de Esad’ın başlattığı katliamlarla ortaya çıkan tabloya Cumhurbaşkanımız Suriye’nin güvenliği temelindeki yaklaşımla yaklaşmış ve Baas katliamlarının daha çok duyurulması için en kararlı ve yüksek ses cumhurbaşkanımızdan gelmişti. Lazkiye’de ortaya çıkan, Suriye güvenlik güçlerine dönük hücumun Suriye’nin birliğine dönük terörist saldırıdır. En önemli şiarımız Suriye tüm Suriyelilerindir şiarıdır. Suriye’nin uydu devleti haline getirme faaliyetlerini reddediyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğünü sonuna kadar savunuyoruz. Suriye’nin ulusal birliğini sonuna kadar savunuyoruz. Problemlerin birkaç ayda çözülmesi mümkün değil. Cumhurbaşkanımızın vurguladığı üzere kapsayıcı bir idarenin ortaya çıkmasıdır. Suriye halkının tamamının temsil edildiği bir idaredir. Suriye halkı özgür bir hayat istiyor.

“SALDIRILARIN ARKASINDAKİ ODAĞIN NE OLABİLECEĞİNİ HEMEN TESPİT ETTİK”

Birtakım provokasyonlar ortaya çıktı sivil kayıplar ortaya çıktı. Bir mezhepçi kışkırtma olarak yansıtılmaya çalışıldığını duyuyoruz. Biz birinci duyduğumuzda arkadaşlarımızla toplantı halindeydi. 30 saniye içerisinde Suriye hükümetine karşı terörist saldırıyı gerçekleştiren kümesi duyduğumuzda bunun gerisindeki odağın ne olabileceğini çabucak tespit ettik. Hasebiyle Türkiye Cumhuriyeti kurumları alandaki her gelişmeye hakimdir. Esad rejiminin kalıntısı olan birtakım güçlerdir. Toplumsal medyada kullanılan lisan ihtimamlı olmalı. Bu bir Nusayri isyanıdır formda lisan kullanılması yanlıştır. Biz bütün kümelerin terörle yan yana anılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu kümelere kardeşlik siyaseti ile yaklaşıyoruz. Esad’ın katliamları Nusayrilere mal edilemez. DEAŞ katliamları da Sünnilere mal edilemez. YPG terör örgütünün katliamları Kürtlere mal edilemez.

“TERÖRİSTİN MEZHEBİ OLMAZ, TERÖRİST TERÖRİSTTİR”

İslam barış dinidir. İslamla terör sözünün yan yana gelmemesi gerekir. Gerek ülkemizdeki muhalefet partilerinden sunni terörist, dürzi terörist üzere tabirleri muhakkak kullanmaması gerekir. Terörist teröristtir. Ülkemizdeki vatandaşlarımızın gerekse bölgemizdeki insanların mezhep aidiyetleri son derece hürmet bedeldir. Hasebiyle vatandaşlarımızın kendisini şu mezhebindenim diye isimlendirmesi doğaldır fakat siyasal mezhepçilik zehirdir. 14 Mayıs-28 Mayıs seçimleri sürecinde o vakit da tabir ettik. Sayın Kılıçdaroğlu’nun kendisini tanımlarken mezhebi bir tabir kullanmasının, mezhep kimliklerinin siyasete taşınması açısından ne kadar sakıncalı olduğunu değişik vesilelerle tabir ettik.

“HİÇBİR SİVİLİN HEDEF ALINMASINI KABUL ETMEYİZ”

Muhalefet tarafından hükümetimize, partimize ve Cumhur İttifakına dönük birtakım tenkitler yapılıyor. Sivil kayıplarla ilgili olarak bir insanı hassasiyet vurgulanıyor. Hiçbir sivilin amaç alınmasını kabul etmeyiz. Suriye idaresinin terörle çaba ederken güvenlik güçlerini siviller konusunda daha hassas davranmaya uyarmaya dönük yaklaşımlarının son derece değerli olduğunu söz etmek isterim. Asimetrik birtakım kümelerin, bir grup abartılı yaklaşımlar sergileyerek sivillere ziyan verenlerin kesinlikle gereken halde cezalandırılacağına inanıyoruz. Şimdiye kadar olaylar başladığından beri Suriye idaresinin Cumhurbaşkanı bu hususta yaptıklarının terörle çaba olduğunu, sivillere gaye almaların hiçbir formda kabul edilmeyeceğini net bir formda kabul etmiştir. Etnik kimliği ne olursa olsun bütün siviller konusunda hassasiyetimiz en üst düzeydedir. Birileri çıkmışlar kümelerin korunmasına dönük milletlerarası müdahale istiyorlar.”