TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras’ın “Kartalkaya’daki 78 can kaybının nedeni denetimsizlik ve çöken sistemdir” sözlerine bir yanıt daha geldi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “TÜSİAD, demokrasi konusundaki makûs sicilini geride bırakmak için çaba göstermelidir. AK Parti olarak bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da kendisini siyasetin üzerinde gören hiçbir teşebbüse müsaade vermez” dedi.
TÜSİAD Genel Heyet toplantısında açıklamalarda bulunan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras’ın “Ülke olarak moralimiz bozuk. Güven bunalımı yaşıyoruz. Bunun nedeni çöken sistem” sözleri tepkilerin odağında. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un ardından bir tepki de AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Çelik, “TÜSİAD yönetimi, bu ülkede demokrasi mücadelesi verenlerin “güven bunalımı” deyince ilk aklına gelenlerden birinin neden TÜSİAD’ın yaklaşımları olduğu ile yüzleşmelidir. TÜSİAD, demokrasi konusundaki makus sicilini geride bırakmak için çaba göstermelidir. AK Parti olarak bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da kendisini siyasetin üzerinde gören hiçbir teşebbüse müsaade vermeyiz” ifadelerini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Demokrasilerde sivil toplum kuruluşlarının ülke gündemine dair açıklama yapmaları ve değerlendirmede bulunmaları en doğal haklarıdır. Lakin ülke gündemine dair kıymetlendirme yapma hakkı ile siyaseti şekillendirme ve yargıya talimat verme teşebbüsleri birbirinden farklı konulardır. Ortadaki farkı oluşturan, demokrasiye bağlılık ve hukuka hürmettir.
Maalesef Türkiye’de bazı sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki sicilleri sorunludur; geçmişlerinde askeri vesayete ve yargı vesayetine verdikleri destek hafızalardan silinmemiştir. Ayrıca kendi geçmişlerinde alenen meşru hükümeti hedef alma ve görevden gönderme faaliyetleri manşetlerde yer bulmuştur.
Bu nedenlerle TÜSİAD yönetimi, bu ülkede demokrasi mücadelesi verenlerin “güven bunalımı” deyince ilk aklına gelenlerden birinin neden TÜSİAD’ın yaklaşımları olduğu ile yüzleşmelidir. TÜSİAD, demokrasi konusundaki makûs sicilini geride bırakmak için çaba göstermelidir.
AK Parti olarak bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da kendisini siyasetin üzerinde gören hiçbir teşebbüse müsaade vermeyiz.
Siyasetin demokratik alanını korumak için eskisinden daha kararlıyız.”
BAKAN TUNÇ: HİÇBİR KURUM, KURULUŞ VEYA ÇIKAR GRUBU, MİLLİ İRADENİN ÜZERİNDE DEĞİLDİR
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hiçbir kurum, kuruluş yahut çıkar kümesi, ulusal iradenin üzerinde değildir. Demokratik sistemimizin temel taşlarından biri, kuvvetler ayrılığı ve yargının bağımsızlığıdır. Yargı süreçleri üzerinde hiçbir baskıyı kabul etmediğimiz üzere yargıyı etkilemeye yönelik her türlü teşebbüse karşı olduğumuzu herkesin çok âlâ bilmesi gerekir.
Sivil toplum kuruluşlarının görüş açıklaması elbette demokratik bir hak olmakla birlikte, yargıyı ve siyaseti yönlendirme uğraşları, demokrasinin ruhuna ve hukukun üstünlüğü unsuruna karşıttır. Demokrasi yalnızca aşikâr çevrelerin değil, topyekun milletin ve devletin ortak emanetidir.
Türkiye, eski Türkiye değildir. Ayrıcalıklı kısımların istikamet verdiği Türkiye’nin artık geride kaldığını anlamayanlar şunu bilmelidir ki; hiç kimse yahut hiçbir kuruluş, kendisini milletin iradesinin ve hukukun üstünde göremez. Hukuk tertibine yönelik her türlü müdahale teşebbüsüne karşı, bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da hukuk çerçevesinde en güçlü biçimde karşılık vereceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın.”