Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) tören, Özer ve Aslıhan Özel’in musiki dinletisiyle başladı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, Filistin ve Gazze halkına selam göndererek, Filistin sinemasının bir halkın varoluş çabasını duyuran gür bir ses olduğunu söyledi.
Burada bu sesi güçlü bir biçimde duyurmalarına vesile olan tüm Filistinli direktörleri ve işgalin karşısında dimdik duran Filistin halkını selamladığını belirten Mumcu, şunları lisana getirdi:
“Hakikati savunmanın çok güç olduğu bir devirden geçiyoruz. İşgalci İsrail, Kudüs’ün tarihi kimliğini sistematik bir şekilde yok etmeye çalışıyor. Bu zor zamanlarda Gazzeli kardeşlerimizin yaşadıklarını gündemden düşürmemek için hepimiz çaba göstermeliyiz. Peygamber Efendimiz, ‘Gidin Mescid-i Aksa’ya, namaz kılın. Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız, orayı aydınlatacak kandiller gönderin.’ diyor bir hadisişerifte. Filistinli direktörlerimizin yaptığı her bir sinema, Mescid-i Aksa’ya gönderilmiş bir kandil gibidir. Burada sinema yoluyla şu mesajı vermek istiyoruz: Hiçbir güç, Filistin halkının haklı davasını bastıramaz ve Kudüs’ün tarihi kimliğini silemez.”
“ÖLEN ÇOCUKLAR VE SİVİLLER BİR MESULİYETTİR”
Festival Başkanı Faysal Soysal da bugün Gazze’de yaşananların dünyanın insanlığından uzaklaştığının göstergesi olduğuna dikkati çekti.
“Bizler, her ne kadar gözümüzü, kulağımızı kapatmak istesek de ölen çocukların ve sivillerin hayatımızda bir mesuliyet oluşturduğunu unutmamak lazım” diyen Soysal, şunları söyledi:
“Yarın kendi çocuğumuzun yüzüne bakabilmek ve kendi geleceğimize dair mutlu kalmak istiyorsak bugünden itibaren bu sorumluluğu üstümüze almalı ve bunun bir bedelinin olduğunu bilmeliyiz. Bizler, sanatkarlar, sinemacılar olarak bu sıkıntıyı sinema yoluyla lisana getirmek için bu yılki şenliğimizin temasını Filistin olarak belirlemeye karar verdik.”
Soysal, 6 yıldır dostluk temasını sinemaseverlerin kalbine işlemek için bu festivali titizlikle yürüttüklerini belirterek, “Bu uğurda 4-5 ay boyunca çalışan şenlik grubumuza ve her türlü güvenlik riskini alarak ortamızda bulunan Filistinli direktörlere özel olarak teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Festivalde filmi gösterilen yönetmenlerden Darin J. Sallam, Mahmud Derviş’in “Kuşatma Altında” şiirini musiki eşliğinde seslendirdi, televizyon programcısı ve sunucu Serdar Tuncel, Derviş’in “Kelimelerin Ortasından Kayıp Gidenler” şiirini, Elif Nuray da “Kimlik” şiirini okudu.
Jüri Başkanı Tarık Tufan, etkinlikte dünyanın her yerinden genç, tecrübeli, başarılı sinemacıların kısa filmlerini izlediklerini söyledi.
Jüri başkanı olarak bu filmleri izlemekten mutluluk duyduğunu dile getiren Tufan, “Bir yandan da Filistin’de dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu soykırıma karşı sinemanın, kültürün, edebiyatın içinde hem onu üreten hem takip eden güzel yürekli insanlarla birlikte olmak da benim için değerliydi” görüşünü paylaştı.
Tufan, “Dostluk Film Festivali hem bir yandan Türkiye’de ve dünyada sinemanın geleceğine mütevazı bir katkı sağlamaya çalışırken tıpkı vakitte yeterlinin, hoşun, doğrunun ve dünyanın bütün vicdan sahibi insanlarının yanında olabilmenin de mütevazı katkısını devam ettiriyor. Bu açıdan da değerliydi benim için” değerlendirmesinde bulundu.
MICHEL KHLEIFI VE HASAN AYCIN’A ONUR ÖDÜLÜ
Festivalin “Dostluk Onur Ödülü”, Filistinli yönetmen Michel Khleifi ve Filistin’e dair karikatürleriyle tanınan Hasan Aycın’a takdim edildi.
“Mahmud Derviş Dostluk Ödülü”, “Shattered Memory” filminin yönetmeni Hayat Laban ile “Hamza: Chasing The Ghost Chasing Me” filminin yönetmeni Ward Kayyal’a verildi.
“Fono Sinema Post Yapım Ödülü”, “Eksi Bir” filmiyle Ömer Ferhat Özmen’e giderken festivalin “Mansiyon Ödülü”, “The Deer’s Tooth” filminin yönetmeni Saif Hammash’a takdim edildi.
“Jüri Özel Ödülü”ne “Zoo” sinemasıyla Tariq Rimawi, “En İyi Film Ödülü”ne ise “Mar Mama” filminin yönetmeni Majdi Al Omari layık görüldü.
Ödül merasimi, “Mar Mama” sinemasının gösterimiyle son buldu.
