M.S. 79 yılında Vezüv Yanardağı’nın patlamasının ardından Pompeii şehri, tarihin en büyük volkanik felaketlerinden biriyle karşı karşıya kaldı. Patlama, bölgeyi kül ve lavla kapladı ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Ancak, son yapılan araştırmalar, felaketin boyutlarını daha da karmaşık hale getiriyor.
Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü’nden bir takım ile Pompeii Arkeoloji Parkı uzmanları, kentin kalıntılarında gerçekleştirdikleri hafriyatlar sırasında farklı keşiflerde bulundu . Hafriyatlar, patlamadan çabucak sonra Pompeii’yi saran bir diğer doğal felaketin izlerini ortaya çıkardı.
KIRIKLARI OLAN İSKELETLER BULUNDU
Yanardağ patlamasından kısa bir mühlet sonra kentin güçlü bir sarsıntıyla sarsıldığına inanan araştırmacılar, patlamadan sağ kurtulanların zelzelede ölmüş olabileceklerini söyledi.
Araştırmacılar, hafriyatlar sırasında buldukları kırık ve travmaları olan iki iskelet üzerinde yaptıkları incelemelerde, bu teorinin doğruluğunu destekleyen bulgular elde etti.
Her ikisi de 50’li yaşlarında olan iki erkek iskeletten birinin, büyük bir duvar modülünün çökmesi sonucu apansız ezilerek öldüğü, bir öteki iskeletin ise kendisini korumak için bulunduğu yerde yuvarlak bir ahşap obje ile korunmaya çalıştığı belirtildi.
Dr. Valeria Amoretti, “Sığınaklarını terk etmeyen insanlar, depremin etkisiyle zaten hasar görmüş binaların çökmesiyle daha büyük risk altında kalmış olabilirler” biçiminde konuştu.
Araştırmacılar, bu keşiflerin, patlamanın akabinde hayatta kalan insanların maruz kaldığı ikinci doğal felaketin boyutlarını anlamamıza yardımcı olduğunu belirtiyorlar.
Pompei Arkeoloji Parkı Müdürü ve araştırmanın ortak muharriri Dr. Gabriel Zuchtriegel ise şunları söyledi:
“Pompei’nin yıkımına ilişkin yeni bakış açıları, bizi 2 bin yıl önce burada yaşayan insanların deneyimlerine çok yakınlaştırıyor. Yaptıkları seçimler ve araştırmamızın odak noktası olan olayların dinamikleri, şehrin varoluşunun son saatlerinde yaşamı ve ölümü belirledi”